"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1584 E., 2022/2562 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/485 E., 2021/201 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 26.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı-karşı davalı ... ve vekili Avukat ... ile karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin daha önceki evliliğinden bir oğlu olduğunu, kadının da daha önceki evliliğinden bir oğlunun olduğu, evliliklerinin ilk zamanlarında aralarının iyi olduğu, altıncı aydan sonra geçimsizlikleri olduğunu, kadının kıskançlık dolu hareket, tavır ve davranışlarının olduğunu, aralarında tartışmaların olduğunu, aile bireylerinden herhangi birine bir bayramlık ya da hediye alınması hususundaki bir konuşmanın tartışmaya döndüğü, ardından kadının, erkeğe karşı ağır hakaretlere varan sözler söylediğini, zamanla bu ağıza alınmayacak aşağılayıcı rencide edici sözler ve bu sözlü saldırıların zamanla erkeği evden kovmaya, erkeğin eşyalarının kapı dışarı atarak evden kovmalarına, defol git demelere kadar ulaştığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadını birden fazla kez dövdüğünü, güven sarsıcı davranışları olduğunu, kadına duygusal şiddet uyguladığını, ekonomik şiddet uyguladığını, hiçbir şekilde eşiyle oturup sohbet etmediğini, eşini yok saydığını, sürekli yok yere sebeplerden kavga çıkardığını, oğlu ile tanıştırmadığını, kadına karşı ilgisiz ve sevgisiz davrandığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl üfe oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "tarafların 2014 yılından beri evli oldukları, ortak çocuklarının bulunmadığı, davalı-karşı davacı tarafça dava dilekçesinde şiddet olgusuna dayanıldığı, her ne kadar davalı-karşı davacı tarafından şiddete ilişkin bir rapor sunulmamış ise de yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca raporun şart olmadığı, şiddetin tanık beyanlarıyla da ispat edilebileceği, tarafların komşuları olan tanıkların anlatımına göre davalı-karşı davacının uğradığı şiddete ilişkin seslerin duyulduğunu beyan etttikleri, yine davalı-karşı davacı tanığı davalı-karşı davacının kolunda morluklar gördüğünü ve sorduğunda davacı-karşı davalının yaptığını söylediğini beyan ettiği, buna göre şiddet olgusunun kanıtlandığının değerlendirildiği, dosya kapsamına göre davalı-karşı davacının sadakatsizlik iddiasına ilişkin yeterli delille ispatlanmadığı, davacı-karşı davalı tarafça dava dilekçesinde aşağılayıcı ve rencide edici sözler ve evden kovulma olgusuna dayanıldığı, tarafların tanıklarının anlatımlarına göre hakaret ve rencide edici sözlerin karşılıklı olduğunun değerlendirildiği, son olarak davacı-karşı davalının evden kovulma iddiası açısından yapılan değerlendirmede ise, davalı-karşı davacının davacı-karşı davalının evi terk ettiğini savunduğu, davacı tanıkları davacının eşyalarının evden atılarak kovulduğunu beyan etmiş iseler de tanık olan dinlenilen komşuların böyle bir duruma şahit olmadıkları, yine davalı tanıklarının davacının evden kendisinin ayrıldığını beyan ettikleri, bu durumda evden kovma olgusunun varlığı ve şiddete gösterilen tepkisel bir durum olup olmadığı noktasında değerlendirme yapılamadığından başlı başına tarafa kusur olarak yüklenilemeyeceği, tüm bu açıklamalar doğrultusunda davacının ispatlanan şiddet ve rencide edici söz söyleme, davalının ise yine davacıya yönelik rencide edici söz söyleme eylemleri karşılaştırıldığında şiddet olgusunun ağır bastığı, bu haliyle davacı-karşı davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olduğu, davalı karşı davacının da az da olsa kusurunun bulunduğu" gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kusur tespitinin kısmen hatalı olduğu, kadının, eşini evden kovarak eşyalarını dışarıya attığının ispatlandığı, dosya kapsamında toplanan tüm delillere göre, erkeğin; eşine fiziksel şiddet uyguladığı ve aşağılayıcı sözler sarf ettiği, kadının ise; eşini evden kovarak eşyalarını dışarıya attığı ve aşağılayıcı sözler sarf ettiği, tarafların sair iddialarının ise ispatlanamadığı, kusurlu eylemlerin niteliğine göre boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin, kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğu gerekçesiyle karar gerekçenin düzeltilmesine, erkeğin sair, kadının ise tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; karşılıklı boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, yoksulluk nafakası ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 123 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre kadın vekilinin tüm, erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesine göre boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Dosya kapsamındaki sosyal ve ekonomik durum araştırmasında tarafların çalıştığı, kadının da sürekli ve düzenli geliri olduğu tespit edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, düzenli ve sürekli geliri bulunan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden söz edilemeyeceği ve kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının oluşmadığının kabulü gerekir. O halde, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı-karşı davacı kadın vekilinin tüm, davacı- karşı davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'ten alınarak ...'a verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'a geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.