"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2587 E., 2022/3485 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akkuş Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/1 E., 2022/99 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve nafakanın kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından boşanma ve nafakanın kaldırılması davası yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince nafakasının kaldırılması davası yönünden yıllık nafaka miktarının istinaf kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesi ile başvurunun usulden reddine, boşanma davası yönünden başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı erkek vekili tarafından boşanma ve nafakanın kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların ortak çocuklarının olmadığını, çocuk sahibi olmak için davalının Kıbrıs'ta tüp bebek tedavisi yaptırmak istediğini, müvekkilinin ise hekimlerin tavsiyesi üzerine tedavinin Türkiye' de yapılmasının istediğini ve Kıbrıs a gitmek istemediğini, bunun üzerine taraflar arasında anlaşmazlıkların başladığını, davalının müvekkilini sürekli tersleyip incittiğini, evi terk etmesini istediğini, davalı ve babasının müvekkilinin ayrılmasını isteği üzerine, müvekkilinin de memleketine döndüğünü, müvekkil köyde yaşadığını, herhangi sabit geliri olmadığını, davalının ekonomik durumunun müvekkilinden daha iyi olduğunu, davalının kusurlu hareketleri ve evlilik birliğinin kendisine yüklediği edimleri yerine getirmemesi nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini ve temelinden sarsıldığını beyanla, tarafların boşanmalarına, nafakanın kaldırılmasına
karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadına atfedilen kusurların ispatlanamadığı gibi, davacı erkeğin sebepsiz yere evi terk ettiğinin anlaşıldığı ve davalı kadına yüklenebilecek bir kusurun tespit edilemediği, fiili ayrılığın ise tek başına boşanma nedeni olmadığı, tarafların mali ve sosyal durum araştırmasına göre her iki tarafın düzenli geliri olmadığının anlaşıldığı, ancak davacı erkeğin düzenli bir gelirinin olmamasının, nafaka yükümlülüğünü kaldırmayacağı gerekçesi ile davacı erkeğin boşanma davası ve nafakanın kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili, davalının müvekkilini sürekli tersleyip incittiğini, evi terk etmesini istediğini, davalı ve babasının müvekkilinin ayrılmasını istemesi üzerine, müvekkilinin de memleketine döndüğünü, tarafların yıllardır ayrı olduğu, resmi, dini veya özel günlerde bir araya gelmediğini ve evlilik birlikteliğin resmiyette kaldığının açık olduğunu, müvekkilinin herhangi bir gelirinin ve nafakayı ödeyecek ekonomik durumunun olmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; boşanma ve nafakanın kaldırılması davalarının reddi ile kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı erkek vekilinin nafakanın kaldırılması yönünden yapmış olduğu istinaf isteminin incelenmesinde, dava konusu nafaka miktarının yıllık (500,00 TL X 12) 6.000,00 TL olduğu, istinaf kesinlik sınırı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 8.000,00 TL yi geçmediğinin anlaşıldığı gerekçesi davacının nafakanın kaldırılması yönünden yapmış olduğu istinaf isteminin, esastan incelemeye geçilmeksizin usulden reddine, davacı erkek vekilinin boşanma davası yönünden istinaf istemlerinin incelenmesinde, dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacı erkek vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili, davalının müvekkilini sürekli tersleyip incittiğini, evi terk etmesini istediğini, davalı ve babasının müvekkilinin ayrılmasını istemesi üzerine, müvekkilinin de memleketine döndüğünü, tarafların yıllardır ayrı olduğu, resmi, dini veya özel günlerde bir araya gelmediğini ve evlilik birlikteliğin resmiyette kaldığının açık olduğunu, müvekkilinin herhangi bir gelirinin ve nafakayı ödeyecek ekonomik durumunun olmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; boşanma ve nafakanın kaldırılması davalarının reddi ile kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı nafakanın kaldırılması davasına yönelik istinaf istemlerinin usulden reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü maddesi, 341 inci, 346 ncı, 352 nci, 353 üncü, 362 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.