Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4211 E. 2024/3711 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği, tarafların kusur oranları ve velayet, nafaka konuları.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/65 E., 2023/511 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/329 E., 2021/213 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkek tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 3 yıl önce olmadık bir sebeple kavga çıkardığını ve müvekkilini evden kovduğunu, eşyalarını da dışarı attığını, akabinde de uzaklaştırma kararı aldırdığını, müvekkilinin ise ailesinin ve kardeşlerinin gelmesini davalının istemediğini huzurluk çıkardığını, saygısızlık yaparak terbiyesiz hareketlerde bulunduğunu belirterek (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına çocukların velâyet haklarının müvekkiline verilmesini, müvekkili için yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davacı tarafın sadakat yükümlülüğüne uymadığını, davacının telefonunu aradığında telefonu .... isimli bir bayanın açtığını, aylardır eşi ile birlikte olduklarını söylediğini, davacının çocukları ile ilgilenmediğini, yatılı alma imkanı olsa bile almadığını, davacının müvekkiline "benden bir kuruş bile alamayacaksın" diye defalarca söylediğini belirterek davanın reddine, boşanma halinde ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, ortak çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakası, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, eşi ve çocuklar ile maddî ve manevî ilgilenmediği, birlik sorumluluklarını yerine getirmediği, boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, kadın için ileri sürülen iddiaların ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalı kadın lehine aylık 350,00 TL, ortak çocuklar .. ve ... lehine ayrı ayrı aylık 250,00'şer TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle;kadının tam kusurlu olmasına rağmen davanın kabulü gerektiği yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin sadakatsiz davranışlar sergilediği ve evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri ihmal ettiği, buna karşılık davalı kadının da eşinin ailesinin müşterek konuta gelmesini istemediği ve eşine sürekli şekilde hakaret içeren sözler söylediğinin anlaşıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı erkeğin ağır, davalı kadının ise az kusurlu olduğu, davacı erkeğin davasının kabulü gerekirken, yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmadığından, davacı erkeğin boşanma davasının reddine yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılması gerektiği belirtilerek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın için 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, ortak çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 1.000,00'er TL iştirak nafakasının davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; eşini sevdiğini, iki çocuğun babalarından ayrı büyümemesi için davanın reddi gerektiği yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti,delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 166 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.