Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4217 E. 2024/2013 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin davasının kabulünün isabetli olup olmadığı, tazminat ve nafakaların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Kadın yararına hükmedilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarının, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler gözetildiğinde, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri uyarınca az bulunması nedeniyle, bozma kapsamı dışında kalan kısımlar onanmak suretiyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/240 E., 2023/329 K.

DAVA TARİHİ : 26.10.2020-16.11.2020

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/487 E., 2021/733 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babasının 2019 yılında rahatsızlandığını, davalı kadının bu dönemde eşine destek olmadığını, eşini yalnız bıraktığını, kadının sadakatsiz davrandığını beyanla tarafların boşanmalarına, velâyet hakkının babaya tevdiine, çocuklar lehine aylık 350,00'şer TL tedbir-iştirak nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadına evliliğin başından itibaren psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, kadını aşağılayıp küçük düşürdüğünü, erkeğin, babasının ve kardeşlerinin kadına hakaret ettiğini, erkeğin kadının yokluğunda mahallede oturan bir başka kadına sarkıntılık yaptığını, sadakatsiz davrandığını, öldüreceğini söyleyip tehdit ettiğini, ortak aldıkları ev için kadına "bu evi ben aldım, kredisini ben ödüyorum, seni bu evde istemiyorum, git bu evden" dediğini belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, çocuklar lehine aylık 500,00'er TL tedbir-iştirak, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-karşı davacı kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, babası hastalandığında eşinin yanında olmadığı, erkeğin ise kadına evlilikleri boyunca şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, aşağıladığı, erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 5000,00 TL maddî, 5000,00 TL manevî tazminata, erkeğin ağır kusurlu olduğundan maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, boşanma ile yoksulluğa düşeceğinden kadın yararına 350,00 TL tedbir nafakasının 16.09.2021 tarihi itibariyle 250.00 TL'ye düşürülmesine, 250.00 TL yoksulluk nafakasına, bilirkişi raporu, yaşları ve üstün yararı düşünülerek velâyetin anneye tevdiine, çocuklar yararına aylık 300.00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili özetle; erkeğin davasının kabulü ve vekâlet ücreti, kusur tespiti, tazminat ve nafaka miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile cep telefonu kayıtları dikkate alındığında, kadının güven sarsıcı davranışta bulunduğu ispatlanmış olup sadakatsizlik kusurunun yüklenmesinin doğru olmadığı, mahkeme belirlenen diğer kusurların ise sabit olduğu, kadının işten ayrıldığı 06.05.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının herhangi bir gerekçe olmaksızın ve geçen zaman içerisinde paranın değerini yitirdiği gözetilmeksizin aylık 250,00 TL'ye indirilmesinin doğru bulunmadığı, iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminat miktarlarının da az olduğu gerekçesiyle kadının kusur tespitine, tazminat ve nafaka miktarlarına ve tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, bu hususlarda yeniden hüküm tesisine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, kadın lehine 16.09.2021 tarihli ara kararla takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesine kadar aynen devamına, kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk, çocuklar lehine aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına, sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek özetle; tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı kadın vekili özetle, erkeğin davasının kabulü ve vekâlet ücreti, kusur tespiti, tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya neden olan olaylarda kadına yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin davasının kabulünün isabetli olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalar ile çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi gereğince daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Mehmet'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Huriye'ye geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.