"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1443 E., 2023/327 K.
DAVA TARİHİ : 13.09.2019
KARAR : Kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması ve istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığı
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/79 E., 2022/436 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davası ve ferilerinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın davadan feragat etmiş olmakla, istinaf edilmeden kesinleşen hususlar dikkate alınarak feragatinin istinafa konu nafaka, maddî ve manevî tazminat yönünden değerlendirilmesi kapsamında davacı kadının feragati kapsamında İlk Derece Mahkemesi kararının 3 üncü ve 4 üncü bendinin kaldırılmasına, davacı kadının tedbir, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talebinin feragat nedeni ile reddine, davalının istinaf talebi konusuz kaldığından istinaf talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.
Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.
Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.
Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkekten sürekli fiziksel şiddet gördüğünü, erkeğin sürekli tehdit ettiğini, akrabalarının yanında kadını küçük düşürdüğünü, alkol, kumar, şiddet ve birçok kötü alışkanlığının olduğunu, çalıştığı dönem kazancını dövülerek zorla elinden alındığını, alkollü hakaret ettiğini, alkol bağımlılığı olduğunu ve tedaviden kaçındığını, kadını psikolojik ve cinsel anlamda aşağıladığını, kadına '' ben seni bırakırım, alkolü bırakmam, ben buyum'' dediğini, kadına ve çocuklarına karşı ilgisiz olduğunu, kadının cinsel ve ekonomik şiddet gördüğünü, en son bir akşam kadına tecavüz etmeye kalkıştığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 130.000,00 TL maddî ve 120.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller, taraflara ait nüfus kayıt tablosu, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; davalının sürekli alkol kullandığı, alkol kullandığı zamanlarda ne konuştuğunu bilmediği, davacıya küfür ve hakaret ettiği, davalının davacıya "içkiyi bırakmam, seni bırakırım" dediği, davacının bunun üzerine evden ayrıldığı ve tarafların tekrar bir araya gelmedikleri, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olaylar karşısında davacının dava açmakta haklı olduğu, boşanmaya sebep olan olaylar bakımından davalının tamamen kusurlu, davacının kusursuz olduğu gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, yasal koşulları oluştuğundan kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, kadın yararına 33.000,00 TL maddî ve 21.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı erkek 23.05.2022 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; geçimsizlikte davacının kusurlu olduğunu, davacının iddialarını ispat edemediğini, kusur tespitinde yetersiz araştırma yapıldığını, kararın bu nedenle kaldırılmasını, tazminatlara ve takdir olunan nafakaya itiraz ettiğini, tarafların boşanmalarına ilişkin kısmın onanmasına, tazminat taleplerinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep ettiklerini beyan ederek, kusur belirlemesi, kabul edilen nafaka ve tazminatlar ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davacı kadın dosya istinaf aşamasında iken sunduğu 01.03.2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi'nce verilen boşanma kararının taraflarca istinaf edilmediğinden kesinleştiği, davacı kadın davadan feragat etmiş olmakla, istinaf edilmeden kesinleşen hususlar dikkate alınarak feragatinin istinafa konu nafaka, maddî ve manevî tazminat yönünden değerlendirilmesi kapsamında İlk Derece Mahkemesi kararının 3 üncü ve 4 üncü bendinin kaldırılmasına, davacı kadının tedbir, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talebinin feragat nedeni ile reddine, davacının feragati nedeniyle davalının istinaf talebi konusuz kaldığından istinaf talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın temyiz dilekçesinde özetle; istinafa cevap dilekçesi verilerek katılma yolu ile istinaf kanun yoluna başvurduklarını, davalının isteminin esasına girilip inceleme yapılmadan, katılan tarafın istemi hakkında inceleme yapılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, davalı tarafın boşanma kararının onanması talepli kararı istinaf ettiğini, bu başvurunun reddine de karar verilebileceğini, kesinleşmiş boşanma kararı bulunmadığından boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, kadının feragat dilekçesi vermesindeki amacın boşanmadan vazgeçerek eşi ile tekrar bir araya gelme inancı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi'nin kadının feragati nedeniyle tedbir, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine dair kararı yönünden temyiz edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında istinaf incelemesi aşamasında kadının davadan feragat ettiği tarihte boşanma kararının kesinleşip kesinleşmediği, Bölge Adliye Mahkemesi kararının boşanma kararının kesinleştiğini kabulünün, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacı kadının feragat nedeni ile kadının nafaka ve maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 307 inci, 310 uncu ve 311 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.