Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4284 E. 2024/3989 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dağılımı, iştirak nafakası miktarı ve maddi tazminat miktarının doğru belirlenip belirlenmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçları gözetildiğinde takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu ve hakkaniyet ilkesine uygun bir miktarda yeniden belirlenmesi gerektiği değerlendirilerek, hükmün iştirak nafakası yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1069 E., 2023/279 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 23. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/246 E., 2021/312 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davacının bir süreden beri davalının sürekli telefonunu saklamasından, telefonunu hiçbir şekilde yanından ayırmamasından hatta tuvalete dahi telefonla gitmesi ve benzeri bir takım hal ve davranışlarından şüphelenmeye başladığını, davalının telefonuna ... isimli birinden gelen "ben de şimdi uyandım" şeklinde mesajı gördüğünü, bu durumu eşine sorduğunda iş arkadaşı olduğunu, yanlışlıkla mesaj attığını söyleyerek durumu geçiştirdiğini, davalının üye olduğu bir sitede yine ... isimli kişi ile mesajlaşmalarını gördüğünü, davalının arkadaşı ile buluşacağını söyleyerek evden ayrıldığını, müvekkilinin davalıya ulaşamaması üzerine arkadaşını aradığında davalının bu kişinin yanında olmadığını öğrendiğini, daha sonra davalının ... isimli kişi ile 07.12.2018 tarihinde bir otelde buluşacaklarını öğrendiğini, davacının o tarihte yanına arkadaşını da alarak otele gittiğini, adı geçen kişi ile davalının birlikte olduğunu tespit ettiğini, davacının kadınlık onurunun yerle bir olduğunu, bahsi geçen kadının daha sonra davalı ile ilişkilerini kabul ederek davacıya aralarındaki yazışma ve fotoğrafları göndererek af dilediğini, davalının aracı satıp ... isimli kadına 4.000,00 TL civarında para gönderdiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, çocuğun velâyetinin davacıya verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.500,00 TL, davacı için aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, kararın kesinleşmesi ile yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, 150.000,00 TL manevî, 50.000,00 TL maddî tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde, davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu, maddî durumunun iyi olmadığını, davacının delillerinin yetersiz olduğunu, davacının kendisini oyuna getirerek planlı bir şekilde kendisini haklı göstermeye çalıştığını, dava dilekçesinde bahsi geçen kadınla bir kaç defa iş nedeni ile görüştüğünü, davacının bahsi geçen kadını ilk başta arayarak hakaret ve tehdit ettiğini daha sonra arkadaş olduklarını, kendisinin boşanmak istediğini söyleyerek yardım istediğini, bahsi geçen kişinin böyle bir plan yaptıklarını kendisine anlattığını, bankaya yatırıldığı iddia edilen paranın yatırılmadığını, tüm bu yaşananlara rağmen eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini, uzlaşmak istediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı erkeğin, otel kaydından, tanık beyanlarından, telefon görüşme detaylarından ve mesaj kayıtlarından anlaşıldığı üzere davacıyı başka kadınla aldattığı, bu kadına sık sık para gönderdiği, son dönemlerde ayrı yaşamaya başladığı bu hali ile evlilik birliğinin temelden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye tevdiine, velâyeti anneye verilen küçük ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden itibaren aylık 450,00 TL tedbir nafakasına, aylık 450,00 TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, davacı lehine 15.000,00 TL maddî tazminatın 35.000,00 TL manevî tazminatın hükmün kesinleşmesinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya dair istemin reddine, davacının yoksulluk nafakası talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyum olduğu, hukuka aykırı delillerin hükme esas alınması, kusur tespitinin hatalı olduğu, kusur belirlemesi, davanın kabulü ile boşanmanın tümü yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir nafakası miktarları, iştirak nafakası miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin ... isimli kadınla yaptığı yazışmaların ... tarafından davacı tarafa gönderilmekle elde edilen ve dosyaya sunulan çıktıların erkeğin haberi olmaksızın, onun bilgisi ve rızası dışında sırf delil oluşturmak maksatlı olarak hukuka aykırı bir şekilde elde edildiğinden bahsedilemeyeceği, davacı tarafça usulüne uygun olarak elde edilen ve dosyaya sunulan mesajların hükme esas alınmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, toplanan delillere göre; mahkemece erkeğe yüklenen kusurlu davranışların sabit olduğu, kadına yüklenecek kusur bulunmadığı, meydana gelen geçimsizliğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu, boşanmaya yol açan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, iştirak nafakası miktarının ve maddî tazminat miktarının az olduğu anlaşıldığından kadının istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının 4 nolu bendinin iştirak nafakası yönünden kaldırılmasına, ortak çocuk için boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren 600,00 TL iştirak nafakasının her ay erkekten tahsil edilerek kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, kadının maddî tazminata yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının 7 nolu bendinin maddî tazminat yönünden kaldırılmasına, kadın için 35.000,00 TL maddî tazminata, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyum olduğu, hukuka aykırı delillerin hükme esas alınması, kusur tespitinin hatalı olduğu, kusur belirlemesi, davanın kabulü ile boşanmanın tümü yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tedbir nafakası miktarları, iştirak nafakası miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davanın kabulü kararının doğru olup olmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği,tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkeğin tüm; davacı kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuk 2013 doğumlu ...’ın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafakası miktarı yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,

2. Davalı erkeğin tüm; davacı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine.29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.