Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4289 E. 2024/2014 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, erkeğin boşanma davasının kabulünün isabetliliği, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve yerel mahkemenin gerekçeleri değerlendirilerek, usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/89 E., 2023/284 K.

DAVA TARİHİ : 23.07.2019 - 15.08.2019 -17.12.2019

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/579 E., 2021/292 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet, eşya ve mal rejimi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne, eşya davasının açılmamış sayılmasına, ziynet davasının kısmen kabulüne, mal rejimi talebinin tefrikine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının sürekli olarak çeşitli bahanelerle Çorum'da bulunan ailesinin yanına gittiğini, uzun sürelerle orada kaldığını, eve dönmesine ilişkin talepleri geri çevirdiğini, eşine karşı duyarsız ve kayıtsız kaldığını, umursamaz tavırlar sergilediğini, çocuk olması için tedavi görmesi gereken kadının sürekli evi terk etmesi sebebiyle tedavisini aksattığını belirterek tarafların boşanmalarına süresinde sunduğu cevaba cevap dilekçesi ile de 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; karşı davalının bağımsız konut temin etmediğini, erkek ve ailesinin psikolojik şiddet uyguladığını, en ufak sorunda müvekkilinin eğitiminin gündeme geldiğini, sen cahilsin gibi sözler söylenmesinin çekilir olmadığını, erkeğin çocuk için gerekli tedavi aşamalarında müvekkilini yalnız bıraktığı gibi kendisinin de hiç bir tedavi olmadığını, 15 gün kafamızı dinleyelim sonra alırım diyerek baba evine gönderdiğini, beş ay hiç arayıp sormadığını, sonrasında ise boşanma davası açtığını, müvekkilinin evi terk etme düşüncesi olmadığından ziynetlerin karşı davalıda kaldığını belirterek tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen olmadığı takdirde faiziyle tespit edilecek değerini, eşyaların aynen olmadığı takdirde faiziyle tespit edilecek değerini ve mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hastane kayıtları incelendiğinde davalı karşı davacı kadına infertilite tanısı konulduğu, kadının, ailesinin yanına sık sık gidip uzun süre kaldığından tedaviyi aksattığı, evini ve eşini ihmal ettiği, kadının sürekli telefon ile ilgilendiği, erkeğin de davalı karşı davacı kadını tedavi sürecinde yalnız bıraktığı, kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası ile maddî-manevî tazminat taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine, erkek yararına 7000,00 TL manevî tazminata, eşya davasının açılmamış sayılmasına, mal rejiminin tefrikine, kadının, ziynetleri bir daha iade edilmemek üzere erkeğe verdiği hususu ispat edilemediğinden 4 adet 22 ayar burma bilezik 25 gramdan 23.700,00 TL, 2 adet 22 ayar bilezik 12 gramdan 5688,00 TL,1 adet 14 ayar takı seti 40 gram 5880,00 TL ziynetlerin aynen iadesine, olmadığı takdirde bedeli olan toplam 35.268,00 TL'nin 17.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile erkekten tahsiline karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek istinaf dilekçesinde; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, manevî tazminatın miktarı, ziynet eşyası davasında ek rapora itibar edilmemesi yönlerinden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı- karşı davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur, reddedilen tazminat ve nafakalar ile ziynet talebinin kabulü yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının kusurlu davranışlarının manevî tazminatı gerektirmediği ve ek raporda gösterilen 5 adet bilezik ve 14 ayar takı seti yönünden ziynet davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, delil olarak dayanılmayan fotoğraflar esas alınmak suretiyle hesaplama yapan 08.02.2021 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak fazla bedele hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle erkeğin ziynetler bakımından ek bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi gerektiğine; kadının ise erkek yararına hükmolunan manevî tazminata yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, bu hususlarda yeniden hüküm tesisine, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, 5 adet bilezik ve 1 adet 14 ayar takı setinin aynen iadesine, olmadığı takdirde bedeli olan toplam 26.767,20 TL'nin 2.000 TL'sinin karşı dava tarihi olan 15.08.2019 tarihinden, kalan 24.767,20 TL'sinin ise açıklama dilekçesinin verildiği ve harcın yatırıldığı tarih olan 17.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile erkekten alınıp kadına verilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı kadın vekili özetle; tanık beyanlarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, boşanmaya ilişkin kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü, kusur, reddedilen tazminat ve nafaka talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya neden olan olaylarda kadına yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin davasının kabulünün isabetli olup olmadığı, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.