Logo

2. Hukuk Dairesi2023/428 E. 2023/2726 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, zina iddiasının ispatlanıp ispatlanamadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının uygunluğu ile nafakaya ilişkin hükmün infaz kabiliyeti hususları uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin evlilik birliği içerisinde sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları ve boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğu, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu ve hükmün infazında herhangi bir tereddüt bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1657 E., 2022/2548 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/241 E., 2021/39 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesine, davacı kadın vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası talebi yönünden, yeniden hüküm tesisine, taraf vekillerinin sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin 06.11.2018 tarihli evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası açtığını, tarafların dava açıldıktan sonra birlikte yaşamaları nedeniyle birbirlerini affetmiş, hoşgörü ile karşılamış olmaları sebebiyle davanın reddine karar verildiğini, kararın 05.03.2019 tarihinde kesinleştiğini, boşanma davası devam ederken davalı erkeğin iş yerinde çalışan ... isimli bayan ile nişanlandığını, ... ile davalının, davalı tarafından , Fundaya ev alınmaması nedeni ile ayrıldıklarını, sonrasında davalının Neşe isimli kişiyle ilişki yaşadığını davalı erkeğin evlilik birlikteliği yükümlülüklerinden olan sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 161 ... maddesi gereğince boşanmalarına aksi halde davalı erkeğin, evlilik birlikteliğinin çekilmez hale gelmesinde kusurlu olması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesini, davacı kadın ve ortak çocuk için ayrı ayrı 1.000,00TL tedbir nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline karşı asılsız suçlamalarda bulunulduğunu, davacı kadının tüm iddialarının Antalya 4. Aile Mahkemesinin 2018/1094 Esas sayılı dosyasında reddedildiğini, davacı kadının 15.05.2015 tarihli celsede davalı erkeği affettiğini, kararın 09.01.2019 tarihinde kesinleştiğini, kadının asılsız ve ispata muhtaç ithamlarda bulunduğunu, müvekkili ile dava dışı ... arasında geçtiği iddia edilen olaylarda daha önceki davanın konusu olduğunu, davacı kadının bu vakıayı da affettiğini, zina dayalı davanın mesnetsiz ve gerçek dışı olduğunu beyan ederek davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların aile sınırlarını oluşturamadığı, ayrı yaşadıkları, davalı erkeğin evlilik birliği içindeki yükümlülüklerini yerine getirmediği, davacı kadına arkadaşları ve toplum içinde " sen ne anlarsın, sen ne bilirsin senin kafan basmaz" şeklinde sözlerle aşağıladığı ... düşürdüğü, evlilik birliği devam ederken dava dışı ... isimli kişi ile nişanlandığı, daha sonra başka kadınlarla da görüştüğü bu nedenle davalı erkeğin kusurlu olduğu, boşanma davasının zina ve şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak davanın terditli olarak açıldığı, zina iddiasının kanıtlanamadığı, şiddetli geçimsizlik unsurları oluştuğu gerekçesi ile; davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle davacı kadın yararına 15.000,00 TL maddî 15.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuğun yaşı ve anne ile kalıyor olması dikkate alındığında küçüğün velâyetinin davacı anneye verilmesine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü çocuğun yaşı ve ihtiyaçları dikkate alındığında ortak çocuk yararına 1.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, davacı kadının çalışıyor olması nedeniyle, davacı kadının nafaka talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının reddedilen zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesinin, kadın lehine talep edilen nafaka taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili lehine hükmedilen tazminatların miktarının çok düşük kaldığını beyan ederek talepleri gibi karar verilmesi için istinaf talebinde bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının açmış olduğu davanın kabulünün hatalı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının kademeli (terditli) olarak dava açtığını, öncelikle zina nedenine dayalı boşanma, bu talep kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talep etttiği, toplanan delillerden erkeğin zina yaptığı kanıtlanamadığı, erkeğin başka kadınla nişan töreni yapması, sadakat yükümlülüğüne aykırı bir davranış niteliğinde olduğu gerekçesiyle davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, zina iddiasının kanıtlamadığı belirtilerek bu hususta karar verilmemesinin ... olmadığından, kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmek suretiyle hükmün düzeltilmesine, davalı erkeğin davacı kadını, arkadaşları ve toplum içinde "sen ne anlarsın, sen ne bilirsin senin kafan basmaz" diyerek ... düşürücü sözler söylediği kusuru atfedilmişse de erkeğe izafe edilen bu kusura ilişkin tanık beyanları eşlerin barışma döneminden önceki olaylar olduğu, affedilen yada en azından hoşgörü ile karşılanan olaylar kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, bu vakıanın erkeğe kusur olarak izafe edilmesinin ... olmadığı, davalı erkeğin, Antalya 4. Aile mahkemesinin 2014/748 esas 2015/754 karar sayılı boşanma davasının karar tarihinden sonra ... isimli kadınla nişan töreni yaparak sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığının ispatlandığı, gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin yine de tamamen kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulünün isabetli olduğu, gerekçesinin hatalı olması nedeniyle hükmün gerekçesinin düzeltilmesi gerektiği, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, boşanma yüzünden kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin zarar göreceği gibi söz konusu eylemlerin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği belirtilerek kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmolunmasının isabetli olduğu ancak, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, talep olmasına rağmen faize hükmedilmemesi de ... olmadığı gerekçesiyle kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, kadının çalıştığı, asgari ücret seviyesinde gelir elde ettiği, asgari ücret seviyesindeki gelirin kadını yoksulluktan kurtarmayacağından kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, takip eden yıllarda TÜİK tarafından açıklanan yıllık ÜFE oranında nafakanın arttırılmasına, ortak çocuk yararına İlk Derece Mahkemesince hükmedilen katılım nafakasının takip eden yıllarda TÜİK tarafından açıklanan yıllık ÜFE oranında arttırılmasına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın temyiz dilekçesinde özetle; Zina davasının reddi, tazminat miktarlarının ve nafaka miktarının davalı erkeğin kusuru, günümüz ekonomik koşulları dikkate alındığında düşük kaldığını, davalının dava dışı kadından 7 aylık çocuğunun olduğunu, bu sonucun zinanın ispatı olduğunu beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; davacının ileri sürdüğü iddiaların tamamı reddine karar verilen ve kesinleşen davada da aynen ileri sürüldüğünü, kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarının çok yüksek olduğunu, kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası kabulü şartlarının oluşmadığını, iştirak nafakasına hangi tarihten itibaren ve TÜİK tarafından belirlenen yıllık ÜFE oranında artış uygulanması gerekeceği de yazılmamış infazda tereddüt yarattığından bahisle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının zina nedenine dayalı boşanma davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî-manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalarının miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği, iştirak nafakasına yönelik hükmün infaz kabiliyetinin olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 161 ..., 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 ... maddeleri, 182 nci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine , davalı erkek vekilinin, ... sarsıcı hareketlerine yönelik eylemlerinin sürekli olduğu ve daha önce affedilen davadan sonra da ... sarsıcı davranışlarına devem ettiğinin anlaşılmasına göre, karar, usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.