"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
KARAR : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının manevî tazminatın az olmasından bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, kadın lehine 3.000.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, 7.000.000,00 TL maddî ve 7.000.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 35.000,00 TL tedbir ve iştirak nafalkasına, kadın için 50.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde, dava dilekçesindeki talepleri yanında tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 161 inci maddesi ve 162 nci maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08.09.2020 tarihli kararı ile erkeğin birden fazla kadınla zina ettiği, eşine şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle ve 161 inci maddesi gereği zina nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 3.000,00 TL tedbir ve 5.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve 7.000,00-TL yoksulluk nafakasına, 750.000,00 TL maddî ve 750.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı;
1. Davacı kadın vekili; tazminat ve nafaka miktarları, üfe oranında artış talebi hakkında hüküm kurulmaması, dava tarihinden itibaren faiz işletilmemesi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili; hükmün tamamı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2021 tarihli kararı ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; çocuklar için aylık ayrı ayrı 5.000,00 TL tedbir ve 8.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına 10.000,00 TL tedbir ve 15.000,00 TL yoksulluk nafakası ve kadın yararına 1.500.000,00 TL maddî tazminat ödenmesine, sair istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2021 tarihli kararına karşı davacı kadın vekili manevî tazminat ve nafaka miktarları ile ortak çocukların eğitim masrafları ile ÜFE oranında artış talebi yönünden, davalı erkek vekili tarafından ise kararın tümü yönünden temyiz isteminde bulunmuş, Dairemiz 23.03.2022 tarihli ilamı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına göre kadın yararına hükmedilen manevî tazminat ve yoksulluk nafakasının az olduğu ile günün ekonomik koşullarına göre ortak çocukların ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası az olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesi 29.06.2022 tarihinde kadın lehine çocuklar için aylık ayrı ayrı 25.000,00 TL iştirak nafakası ve kadın için aylık 35.000,00 TL yoksulluk nafakası, kadın için 1.500.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiş olup verilen karara karşı süresi içinde davacı kadın vekilince, manevî tazminat miktarı ile iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı, davalı erkek vekili tarafından kararın tümü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. .Dairemiz 13.12.2022 tarihli ilamı ile yeniden kurulan manevî tazminata yönelik hükmün bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmadığı ve kadın yararına hükmedilen manevî tazminat az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
C.Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davacı kadının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile yararına 3.000.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili, manevî tazminatın miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili, hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen manevî tazminatın miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.