"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1025 E., 2023/179 K.
DAVA TARİHİ : 07.05.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 12. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/327 E., 2019/663 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan davanın reddine, ortak çocuk ve kadın yararına tedbir nafakasına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların birbirlerinden her geçen gün uzaklaştıklarını, kadının, erkeğin çalıştığı yere gelip olay çıkarttığını, bir süredir de aynı bina içinde farklı katlarda ayrı yaşamakta olduklarını, karşı tarafın iddialarını kabul etmediklerini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesine, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe erilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacının her gün alkol kullandığını, evde çocuklara ve kadına ters davrandığını, kadına telefon ile mesaj göndererek sürekli tehditler ve hakaretlerde bulunduğunu, birlikte yaşadığı kadın ile her türlü sosyal ortamda gezdiğini, davacının F. K. isimli evli bir kadınla birlikte olduğunu, bu kadın ile birlikte yemeklere gittiğini, haftada bir kaç gün beş yıldızlı otellerde cinsel birliktelikler yaşadığını, ona sıklıkla çiçekler gönderdiğini, davacının hakaretleri, onur kırıcı davranışları, sadakatsizliği, çocukları ve kendisi ile hiç ilgilenmemesinden dolayı maddî ve manevî zarara uğradığını iddia ederek açılan davanın reddine karar verilmesini, şayet boşanmaya karar verilirse ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, kadın yararına aylık 7.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin 14.05.2019 tarihli celsede dava dilekçesinde bildirmiş oldukları tanıklarını dinletmekten vazgeçtiklerini beyan ettiği, davacı erkek tarafından iddialarını ispata yönelik başkaca delil de ibraz edilmediği gerekçesi ile davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine, 19.09.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalı için aylık 3.500,00 TL ortak çocuk için aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleştiği tarihe kadar davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı lehine hükmedilen tedbir nafakasının fahiş olduğunu ve ortak çocuk için takdir edilen nafaka ile birleştirilince davacı açısından ödenmesi olanaksız bir miktara ulaştığını, davalının emlak komisyoncusu olarak çalıştığını, acente olduğunu, davalının SGK araştırmasının yapılmadığını beyan ederek, kabul edilen tedbir nafakası ve miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın ve çocuk için kabul edilen tedbir nafakası miktarının ihtiyaçlarını karşılamaya yeterli olmadığını, nafakaların 01.06.2019 tarihinden itibaren işletilmesinin gerektiğini, gerekçenin hatalı olduğunu, davacının sadakatsizliğinin ve tam kusurlu olduğunun, davalının ise aksine tamamen kusursuz olduğunun ispatlandığını, davanın davacının kusuru yüzünden reddedilmesinin, bu yüzden kararın gerekçesinin düzeltilmesinin gerektiğini beyan ederek; kusur belirlemesi, tedbir nafakası miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, tedbir nafakası ve miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında tedbir nafakası verilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182, 323,324, 327 ve 329 uncu maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.