Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4300 E. 2023/4022 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının yüksek olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hükmün gerekçesi birlikte değerlendirilerek, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte görülmemesi üzerine yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/913 E., 2023/124 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davalı-davacı kadının maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davalı-davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 1988 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak üç çocuklarının bulunduğunu, evlilik birliğinin kadından kaynaklanan sebeplerle temelinden sarsıldığını, erkek tarafından ... Batı 4. Aile Mahkemesinin 2011/171 Esas sayılı dava dosyası ile boşanma davası açıldığı, davanın reddedildiği ve kararın 13.02.2012 tarihinde kesinleştiği bu tarihten itibaren tarafların bir araya gelmediği gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili lehine 30.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde; davacı iddialarının tamamının gerçeğe aykırı olduğunu, davacının olumsuz tutum ve davranışları nedeni ile ortak hayatın kurulamadığı bu nedenle davacının tam kusurlu olduğu asıl davanın reddi ile karşı davanın ödenen aylık 270,00 TL tedbir nafakasının aylık 1.000,00 TL ye çıkartılarak yoksulluk nafakası olarak devamına ayrıca 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, evlilik birliği devam ederken taraflar arasında önceye dayalı geçimsizlik olduğu bu geçimsizlik nedeniyle erkeğin boşanma davası açtığı, ancak davanın reddedildiği ve kararın 13.02.2012 tarihinde kesinleştiği, bu olaydan sonra tarafların bir araya gelmediği, tarafların bir araya gelmemesi ve ortak yaşamın temelinden sarsılmasında erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması, kadının da çocukları ile eşine fiziksel şiddet uygulayıp hakaret etmesinden kaynaklandığı, her iki tarafında kusurlu olmakla birlikte erkeğin kusurunun daha ağır olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadına ödenen aylık 270,00 TL tedbir nafakasının devamına, karar kesinleştiğinde ödenen nafakanın aylık 350,00 TL ye çıkarılarak yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın lehine 7.500,00 TL maddî ve 7.500,00 TL manevî olmak üzere toplam 15.000,00 TL tazminata karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 11.09.2017 tarihli ve 2016/3994 Esas, 2017/9115 Karar sayılı kararıyla; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle erkeğin daha önce açmış olduğu ve reddedilen boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmedikleri gibi kadından kaynaklanan yeni bir olayın varlığı da ispatlanamadığı, bu durumda kadına yüklenecek bir kusurun bulunmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, erkeğin davasının reddi gerektiği ancak kadının davasının temyiz kapsamı dışında bırakılarak kesinleştiği, mahkeme masrafı ve vekâlet ücretinin davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre belirlenmesi gerektiği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.

3.Yargıtay ilamına karşı süresi içinde ... erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

4.Dairenin 05.11.2018 tarihli ve 2018/844 Esas, 2018/12377 Karar sayılı kararıyla dosyanın yeniden yapılan incelemesinde; erkeğin boşanma davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son maddesine dayalı olduğu, erkek tarafından açılıp reddedilen davanın 13.02.2012 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 17.02.2015'te açıldığı böylece üç yıllık sürenin dolduğu ve tarafların bu süre boyunca bir araya gelmedikleri, ortak hayatı kuramadıklar, her ne kadar erkeğin daha önce açtığı ve reddedilen boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmedikleri ve kadından kaynaklanan yeni bir olayın varlığının ispatlanmadığı bu nedenle mahkemece kadına, çocukları ile eşini darp edip hakaret etmesi vakıalarının kusur olarak yüklenmesi hatalı olsa da, üç yıllık süre içinde tarafların ortak hayatı kuramadıkları ve Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin son maddesi koşullarının oluştuğu, buna göre erkeğin boşanma davasının kabulüne yönelik hükmün delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması nedeniyle onanmasına karar verilmesi gerekirken reddi gerektiği ancak kadının davasının temyiz kapsamı dışında bırakılarak kesinleşmesi nedeniyle mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre belirlenmek üzere hükmün bozulması doğru görülmemiş, ne var ki, ilk inceleme esnasında bu husus gözden kaçırılarak bozma kararı verildiğinden, erkeğin karar düzeltme isteğinin kısmen kabulü ile Dairemizin 11.09.2017 tarih ve 2016/3994 Esas ve 2017/9115 Karar sayılı bozma ilamının 2. bendinin kaldırılarak hükmün bu yönden onanmasına, sair yönlerden karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 17.12.2019 tarih, 2019/123Esas, 2019/1296 Karar sayılı kararıyla; kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylarda tarafların kusurunun ağırlığı, tarafların evlilik süreleri, paranın alım gücü, kadının boşanma ile mevcut ve beklenen menfaatlerinin ihlal edilmiş olması, eşinin sosyal güvencesi dışında kalması, yeniden evlenme şansı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 12.000,00 TL maddî ve 11.000,00 TL manevî tazminata, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiş, karara karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 10.03.2020 tarih ve 2020/1300 Esas, 2020/2013 Karar sayılı kararıyla, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu, bozma ilamının amacına uygun bulunmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiş, ... erkek vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

C. Üçüncü Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 04.03.2021 tarih ve 2020/694 Esas, 2021/168 Karar sayılı kararıyla, kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 17.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, karara karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 05.07.2021 tarih ve 2021/4797 Esas, 2021/5752 Karar sayılı kararıyla, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu, bozma ilamının amacına uygun bulunmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiş, ... erkek vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadın lehine 55.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili temyiz dilekçesinde; hükmedilen tazminat miktarlarının oldukça yüksek olduğunu, müvekkilin dosyaya sunmuş olduğu aylık gider faturaları, ödeme belgeleri, davacıdan kaynaklı icra dosyalarını ödemek için müvekkilin çekmiş olduğu banka kredilerine ilişkin aylık yapılan ödeme dekontları Yerel Mahkemece dikkate alınmadığını, yine dosyaya bilgisi verilmiş Mahkeme ve İcra dosyaları dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu ileri sürerek; tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.