Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4303 E. 2024/731 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davalarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmışsa kusurun kimde olduğu ve manevi tazminat talebinin yerinde olup olmadığı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm delillerin ve uygulanması gereken hukuk kurallarının Bölge Adliye Mahkemesince doğru değerlendirildiği, usul ve yasaya uygun olarak hüküm kurulduğu gözetilerek davacı-karşı davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/336 E., 2023/460 K.

DAVA TARİHİ : 26.10.2017 - 22.01.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 17. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/778 E., 2019/817 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; davacı ve davalının 1994 yılında evlendiklerini, tarafların ortak çocuklarının bulunmadığını, evlilik birliği içinde yaşanan sorunlar nedeniyle evlilik birliğinini temelinden sarsıldığını, tarafların 2006 yılından bu yana ayrı yaşadıklarını, davalının Frankfurt'ta yaşamakta olduğunu, davalıya ulaşılamadığından dolayı evlilik birliğinin resmen bitirilemediğini, bu sebeplerle tarafların boşanmalarına karar verilmesini , davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde ; davalı tarafın karşı davasındaki iddialarını kabul etmediğini ,davalı karşı davacı kadının dava açılana kadar hiçbir hukuki girişimde bulunmayıp davacı karşı davalı erkeğin fiilen biten evliliği hukuken bitirmek için harekete geçtiğinde maddî menfaat sağlamak amacıyla harekete geçtiğini tanık beyanları ve diğer deliller ile de kanıtlanacağı üzere evlilik birliğinin temelden sarsılmasında davalı karşı davacı kadının tek kusurlu olduğunu , davalı kadının Frankfurt şehrine taşınmak için müvekkilini kullandığı ,bir eş olarak hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini , tarafların ortak bir konutta hiçbir zaman yaşamadığını , karşı davadaki iddialarının kurgu olduğu, davalı kadının ev eşyalarını iki kez boşaltarak kaçtığını, davalı kadının kendisini tarihi eser kaçakçılığı ile şikayet ettiğini söz konusu şikayetin asılsız şikayet olduğunu ,evlilik birliğinin temelden sarsılmasında davalı kadının tam kusurlu olduğunu ve asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, faizi ile birlikte 150.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın ise reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı vekili vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; tarafların 20/04/1995 tarihinde evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, davacı karşı davalı erkeğin ortak hanenin ihtiyaçlarını karşılamadığını, evlilik süresi boyunca asabi yapısı nedeniyle evlilik birliği içinde kusurlu davranışlarıyla tartışmalar çıkardığını, müvekkilinin bilgisi dışında müvekkilinin hesabından kendi hesabına para aktardığını, müvekkilini çeşitli nedenlerle korkuttuğunu ve tehdit ettiğini, müvekkiline şiddet uyguladığını, bu olayların Alman polisine de yansıdığını, müvekkilinin davacı - karşı davalıyı tarihi eser kaçakçılığı nedeniyle Frankfurt Başkonsolosluğu'na şikayet ettiğini, davacının cevaba cevap dilekçesinde talep ettiği tazminat bakımından muvafakatlarının bulunmadığını, ...'nın ortak hayatı çekilmez hale getiren tam kusurlu davranışları nedeniyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, 80.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalının alkol kullanıp davalı-karşı davacıyı tehdit ettiği, şiddet uyguladığı, terk ederek Türkiye'ye döndüğü, tarafların uzun yıllardır ayrı yaşadıkları, evlilik birliğini temelinden sarsan ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin belirtilen eylemleri nedeniyle kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı kadına yöneltilen iddialara ilişkin tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu, kanıtlanmadığı, kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, asıl dava yönünden davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddine, karşı dava yönünden davalı-karşı davacı kadının açtığı boşanma davasının kabulüne ve tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, uğranılan zararın ağırlığı ve hakkaniyet gereğince 30.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin istemin reddine , davacı karşı davalı erkeğin boşanma davası reddedildiğinden ve ağır kusurlu olduğundan manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı karşı davalı vekili istinaf başvurusunda evlilik birliğinin eşe yakışmayan davranışları nedeni ile temelden sarsıldığı, müvekkilinin fiilen bitmiş evliliği hukuken bitirmek için açtığı davaya karşılık davalı karşı davacının maddî menfaat elde etmek amacı ile hareket ettiği , Frankfurt şehrine taşınmak için müvekkilini kullandığı, hiçbir zamana aynı konutta yaşamadıkları, terk iddiasının ve diğer iddiaların asılsız olduğu, kadının Frankfurt şehrine geldiği ve ayrı eve taşındığı , davalı karşı davacı kadının tam kusurlu olduğu, tanık beyanlarını kabul etmediği ,evliliğin uzun yıllar sürdüğü bu sebeple mahkemenin kusur isnadının çelişkili olduğu , tazminat miktarının müvekkilinin sosyal ekonomik durumu gereği fazla olduğu , reddedilen tazminat kalemi bakımından vekâlet ücretine hükmedilmemesi sebepleri ile her iki dava fer'îler ve vekâlet ücreti yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içerisinde bulunduğu,kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı,yeterli,denetime açık,hükme elverişli,dosya içeriğine uygun gerekçe ile belirtilen şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı karşı davalı vekili; evlilik birliğinin eşe yakışmayan davranışları nedeni ile temelden sarsıldığı, müvekkilinin fiilen bitmiş evliliği hukuken bitirmek için dava açıncaya kadar davalı karşı davacının herhangi bir girişimde bulunmadığı , müvekkilinin açtığı davaya karşılık davalı karşı davacının müvekkilini yıpratmak amacıyla asılsız ithamlarda bulunduğu , Frankfurt şehrine taşınmak için müvekkilini kullandığı , hiçbir zamana aynı konutta yaşamadıkları , terk iddiasının ve diğer iddiaların asılsız olduğu , kadının Frankfurt şehrine geldiği ve ayrı eve taşındığı , davalı karşı davacı kadının tam kusurlu olduğu ,tanık beyanlarını kabul etmediği, tazminat miktarının müvekkilinin sosyal ekonomik durumu gereği fazla olduğu, reddedilen tazminat kalemi bakımından vekâlet ücretine hükmedilmemesi sebepleri ile kararı usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; her iki dava, fer'îler ve vekâlet ücreti kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın reddi karşı davanın kabulü ile kadın yararına tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, reddedilen tazminat miktarı bakımından vekâlet ücretinine hükmedilmemesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.