"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/683 E., 2023/695 K.
DAVA TARİHİ : 06.06.2022- 15.06.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/460 E., 2022/1046 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili; davalının başka birisi ile ilişkisinin olduğu, evde parasının, ziynet eşyalarının kaybolduğu, davalının ev işleri ile ilgilenmediği, evin temizliğini yapmadığı, kendisinin elbiselerini temizlemediği, yıkamadığı, kendisine yemek yapmadığı, 4-5 yıldan beridir ayrı yattığı, müşterek çocukları kendisine karşı doldurduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına ve 750.000,00 TL maddî tazminat, 750.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili; cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının kendisine iftira attığını, altınlarını aldığı ve geri vermediği, davacının kendisine şiddet uyguladığı, bıçakla öldürmeye teşebbüs ettiği, darp ettiğini, iddia ederek ve savunarak davanın reddini istemiş, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinde belirtilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına her yıl üfe tüfe oranında artırılmak üzere 3.000,00 TL tedbir nafakasına, tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, 750.000,00 TL maddî tazminat,750.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı erkeğin davalı karşı davacı kadına şiddet uyguladığı, bıçak çekerek öldürmeye teşebbüs ettiği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı ve yiyecekleri kendi odasına sakladığı hususlarının sabit olduğu boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, nafakanın her yıl üfe oranında artırılmasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminat ve 40.000,00 TL manevî tazminata, davacı erkeğin davasının ispat edilememesi gerekçesi ile reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı karşı davalı taraf davalı vekili kadının sorumluluklarını yerine getirmediği, kadınlık görevini yapmadığı, evdeki paraları ve altınları bozdurduğu, kadının eve hırsız girdiği savunmasının inandırıcı olmadığı, kadının zinası sebebi ile evlilik birliğinin temelden sarsıldığı sebepleri ile asıl davanın reddi, kusur belirlemesi nafaka ve tazminatlar yönünden kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçesinde hata edilmediği ve ayrıca hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı erkek vekili; davalı karşı davacının evdeki paraları ve altınları bozdurup eve hırsız girdiğini savunmasını inandırıcı bulmadığı, kadının sorumluluklarını yerine getirmediği, kadının zinası sebepleri ile evlilik birliğinin temelden sarsıldığı karşı tarafın kusurunun ispat edildiğini bu sebeple asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, şartlarının oluşmaması sebebi ile hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın reddi ve karşı davanın kabulü ile kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.