"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/69 E., 2023/314 K.
DAVA TARİHİ : 26.12.2017
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 21. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/33 E., 2021/164 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların balayında Antalya'da bir otele gittiklerini, erkeğin cinsel birliktelikte sıkıntı yaşadığını, kadının bu durumu beğenilmediği, sevilmediği şeklinde yorumlayarak otelden ayrılmak istediğini, kadının intihar etmek istediğini, erkeğin kadına engel olduğunu, balayından döndükten kısa bir süre sonra cinsel birliktelik yaşandığını, kadının aşırı hassas ve sinirli tavırlar sergilediğini, tartışmada erkeğe, erkeğin kuzeni ve annesine hakaret ettiğini, sürekli kavga çıkartıp erkeği baskı altına almaya çalıştığını, adına konut projesinden daire alarak tüm gelirini evin geri ödemesi için kullanarak aile ekonomisini zora sokan sorumsuz bir davranış sergilediğini, erkeği başkalarıyla kıyaslayıp "sen de erkek misin, erkekliğinden utan" şeklinde beyanda bulunduğunu, hep intihar edeceği tehditinde bulunduğunu, erkeğin arkadaşlarına erkeğin psikolojik sorunları olduğunu, tedavi olması gerektiğini, cinsel isteksizliği ve yetersizliği olduğunu söyleyerek cinsel mahremiyeti de ihlal ettiğini ve erkeği küçük düşürdüğünü, kavgalardan sonra erkeği evden kovduğunu, erkeğin ailesine ve arkadaşlarına erkeği şikayet ettiğini, en son tartışmada erkeğe hakaretler edip fiziksel şiddet uyguladığını, eşyalara zarar verdiğini, erkeğin telefonunu ve arabasının anahtarını elinden aldığını, polis çağrıldığını iddia ederek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının dava sebebi olarak ileri sürdüğü vakıâları ve maddî taleplerini kabul etmediklerini, erkeğin tutarsız, ani ve fevri çıkışları olan, agresif bir yapıya sahip olduğunu, kadına fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, önemli kararları kadının fikrini almadan verdiğini, eşler arasında gizli kalması gereken özel hayatlarını gerek ailesine gerekse arkadaşlarına anlattığını, erkeğin porno film izleme alışkanlığının bulunduğunu, bunları kadın üzerinde uyguladığını, erkeğin uyguladığı fiziksel ve psikolojik şiddet nedeni ile düşük yaptığını, kadını tehdit ettiğini, kadına sormadan iş değişikliği yaptığını ve kadının işi bırakıp Ankara'ya gelmesini isteyerek istifa etmesini istediğini, en son yaşanan tartışmada kadına fiziksel şiddet uygulayıp telefonunu kırdığını, kadını ve ailesini ölümle tehdit ettiğini, polis çağırdıklarını, sonrasında erkeğin ortak konutun doğal gazını ve elektriğini kapattığını iddia ederek, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, dava tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyaya ibraz edilen İstanbul Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2018/66 Esas-2018/385 Karar sayılı ilamında davacı-karşı davalı erkeğin davalı-karşı davacı kadına taraflar arasında yaşanan itiş kakış esnasında basit şekilde yaraladığı ve hükmolunan para cezasının hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, kararın 20.05.2018 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, davalı-karşı davacı kadınında davacı-karşı davalıya sinkaflı küfür ettiği, ''adam değilsin..., sen erkek misin, erker değilsin, aptal" şeklinde ifadeler kullanarak hakaret ettiği ve aşağıladığı bu haliyle duygusal şiddet uyguladığı, ayrıca kadının erkek ile yaşadığı cinsel hayatı davacının arkadaşıyla detaylı bir şekilde paylaşarak mahremiyeti zedelediği, davacı-karşı davalı istememesine rağmen davalı-karşı davacı kadının kendi adına ev aldığı ve taraflar arasında tartışmaya sebebiyet verdiğinin ispatlandığı, davalı-karşı davacı tarafça dosyaya ibraz edilen ceza dosyalarının davacı ile üçüncü kişiler arasında yaşandığı anlaşıldığından kusur takdirinde değerlendirilmediği, Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yaşanan bu olaylara göre evlilik birliğinin devamının eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının kuşkusuz olduğu, evlilik birliğinin devamına fayda ve imkan kalmadığı belirlenmiş olup; taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılarak birliğin devamına imkan vermeyecek derecede geçimsizliğe ve huzursuzluğa sebep olan olaylarda yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davalı-karşı davacı kadının kusurunun davacı-karşı davalı erkeğin kusuruna nazaran daha fazla olduğu gerekçesi ile açılan davanın asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, erkek yararına 8.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata, davalı-karşı davacının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların görücü usulü evlendiklerini, kadının taraflar altı aylık evli iken şiddet nedeniyle bebeğini düşürdüğünü, söz konusu evin kadının abisi tarafından alındığını, sunulan ses kaydının hukuka aykırı olduğunu, erkeğin sürekli cinsel içerikli videolar izlediğini,kadının barışma amaçlı gelmediğini, iddiaların asılsız olduğunu, tarafların evliliğin başında üç seans terapi aldıklarını, buna dair yazının sunulduğunu, erkeğin doğal gazı ve elektriği kapatmasından dolayı kadının şikayetçi olduğunu, asıl davanın tamamen reddedilmesi ve fer'î taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini beyan ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, kabul edilen maddî ve manevî tazminat, reddedilen tazminat ve nafakalar yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, karşı davada boşanma hükmü, harç, yargılama gideri ve vekâlet ücretine yönelik hüküm istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden kesinleşen konular hakkında yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, kabul edilen maddî ve manevî tazminat, reddedilen tazminat ve nafakalar yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadına yüklenen kusurlu davranışların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkeğe yüklenecek başkaca kusurlu bir davranış bulunup bulunmadığı, erkek yararına kabul edilen maddî ve manevî tazminatın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarları, asıl davanın kabulünün ve kadının nafaka ile tazminat istemlerinin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle erkeğin evden ayrıldıktan sonra doğalgaz ve elektrik aboneliğini kapattırdığı ve bu eylemlerin de erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği ancak Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen tarafların diğer kusurları ile birlikte değerlendirildiğinde kadının yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.