"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/74 E., 2023/231 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 23. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/17 E., 2021/259 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, olmadığı takdirde pek kötü ve onur kırıcı davranışları nedeniyle boşanmalarına, o da olmadığı takdirde ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına,kadın için aylık 10.00,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, bu nafakanın gelecek her yıl enflasyon oranında artırılması ile yine kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; boşanmak istemediğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin sürekli olarak evde kavga çıkardığı,eşine ve ortak çocuklarına "sizi öldürürüm, bütün malımı satarım, kötü yola düşersiniz" şeklinde kötü sözler söylediği, eşine "kadına benzemeyen, sen kadın mısın, hiçbir şeye benzemeyen, hiçbir şeyi bilmeyen, insan yerine konulmazsın" şeklinde hakaret içeren sözler söylediği,eşini evden çıkarmadığı,eşinin dışarı çıkmak ve misafir kabul etmek için erkekten izin aldığı,kadına kişisel ihtiyaçları için para vermediği, tarafların uzun zamandır ayrı yattığı, yabancı bir kadının davacıyı arayarak davalıyla imam nikahı kıydıklarını, davalının haftanın belli günlerinde kendisine geldiğini söylediği, erkeğin ortak kızları ...'ya böyle bir hata yaptığını söylediği, son olarak taraflar arasında yaşanan olayda davacının kızlarıyla beraber davalıya "bir daha bu eve gelmeyeceksin, ölün bu eve girmeyecek, o evi bize vereceksin" şeklinde bağırdığı, bu olay sonrası davalı evden ayrılmış ve aynı binada ofis olarak kullandığı evde yaşamaya başladığı, davalının "ben bir daha o eve çıkmam, huzurum kalmadı, sizin tek derdiniz para" şeklinde ortak çocuk ...'a beyanda bulunduğu ve tarafların bir daha bir araya gelmediği, erkeğin kadına evlilik birliği içerisinde ekonomik, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, başka bir kadınla görüştüğünü kabul ettiği ve bu haliyle güven sarsıcı davranışlarının olduğu, tarafların ayrı yaşamaya başlamasına neden olan son olayda davacının davalıya hakaret ettiği ve bir daha eve gelemeyeceğini söylediği buna göre davacının dava açmakta haklı olduğu, davalının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 6.000,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, 45.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, 4721 sayılı Kanun'un 161 ncı ve162 nci maddelerine dayalı boşanma taleplerinin ise reddine, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL, 05.03.2019 tarihli ara kararıyla bu tarihten itibaren aylık 4.000,00 TL, 27.06.2019 tarihli ara kararıyla bu tarihten itibaren aylık 6.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde; 4721 sayılı Kanun'un 161 ncı ve 162 nci maddelerine dayalı boşanma taleplerinin reddi, kusur belirlemesi, nafakalar ile maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kusur belirlemesi, davanın kabulü, nafaka ve tazminatların miktarı, davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dilekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 ncı maddesi olmadığı taktirde 162 nci maddesi, olmadığı takdirde 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ettiği, bu suretle terditli talepte bulunulduğu, terditli davalarda öncelikle asli talep incelenmeli, asli talep kabul edilmediği taktirde fer'î talep hakkında inceleme yapılması gerektiği, buna göre, davacı kadının asli talebi olan zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebi yönünden yapılan istinaf incelemesinde; davacı kadının tanıklarının beyanları ile sabit olduğu üzere .... isimli kadının telefon ile aradığı davacıya erkek ile iki yıldır imam nikahlı olduklarını, davalının kendisine ev açtığını beyan ettiği, davacı tanığı ... beyanına göre erkeğin .... ile ilişkisini önce kabul etmediği, daha sonra ise "evet ben böyle bir hata yaptım, imam nikahı kıydım" dediği, İlk Derece Mahkemesince getirtilen telefon iletişim kayıtları incelendiğinde erkeğin adına kayıtlı telefon hattı ile .... adına kayıtlı telefon hattı arasında görüşme kayıtlarının bulunduğu, bu haliyle davacı kadının zina olgusunu ispatladığı anlaşılmış olup, davacı kadının terditli olarak açtığı davada öncelikli olarak talep ettiği zina hukuki sebebi ile boşanmaya karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile bu talebin reddine, evliliğin sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesi ve bu kapsamda taraflara evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylar nedeniyle taraflara kusur atfedilmesi isabetli görülmediği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen nafakanın miktarı uygun olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı ile davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, boşanma davası ile istenilen ve davanın ferîleri olması nedeniyle harca tabi olmayan nafaka ve tazminat taleplerinin reddi ya da kabulü halinde ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmeyeceğinden davalı erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik olmadığı gerekçesi ile davacı kadının 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, kusur belirlemesine, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarlarına, davalının kusur belirlemesine ilişkin istinaf itirazlarının kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla; davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi gereğince boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 6.000,00 TL tedbir nafakası, aylık 10.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili; tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili; kadının zina davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada, zinanın gerçekleşip gerçekleşmediği, ispat, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 161 ncı ve 169 uncu maddeleri, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.