Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4360 E. 2023/3070 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çocuğun velayetinin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinin reddine ilişkin istinaf kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, çocuğun yüksek yararını gözeterek idrak çağındaki çocuğun beyanı, uzman raporu ve taraflar arasındaki ilişkiyi değerlendirerek verdiği velayetin değiştirilmemesi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/186 E., 2023/208 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 21. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/400 E., 2022/621 K.

Taraflar arasında karşılıklı olarak görülen velâyetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ortak velâyete karar verilmesi ile birleşen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Kararın taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince asıl davaya yönelik yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile davacı – davalının asli talebinin yanında terditli olarak ileri sürdüğü ikincil talebinin olduğunu, asıl talebin reddi halinde ikincil talep hakkında olumlu olumsuz karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün kaldırılmasına açıklandığı şekilde işlem yapılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın asıl ve ikincil talebi yönünden reddine, birleşen davanın kısmen kabulüyle çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Velâyetin değiştirilmesine ilişkin dava 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 382 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (13) üncü alt bendi uyarınca çekişmesiz yargı işidir. Bölge Adliye Mahkemelerince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca kesin nitelikte kararlar temyiz edilemez. Bu durumda, davacı-karşı davalı erkek vekilinin reddedilen velâyetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

... erkek vekilinin reddedilen yön dışındaki itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, velâyetin anneye verildiğini, baba ile kişisel ilişki kurulduğunu, yaklaşık yedi yıl davalının kişisel ilişki tesisine engel olduğunu, sebebi sorulduğunda canım öyle istiyor, kız benim değil mi ister görüştürürüm ister görüştürmem şeklinde cevap verdiğini, bu beyanlarının ... 7. İcra Müdürlüğü 2018/6539 Esas sayılı çocuk teslimine ilişkin dava dosyasında tutanaklarda mevcut olduğunu, sürekli icra yoluyla, icra memurları ve polisler ile gitmek zorunda bırakılması nedeniyle çocuğun psikolojisinin olumsuz etkilendiğini, bu durumun çocuğun ruhsal gelişimi için olumsuz etken olduğunu, mahkeme ilamının düzenlediği gün ve saatlerden az olarak görüşme sağlanması talebinin asla olumlu karşılanmadığını, davalının kasiyer olarak geç saatlere kadar çalıştığını, çocuk ile yeteri kadar ilgilenemediğini, annenin çocuğu söylemleriyle etki altına alıp babadan uzaklaştırmaya çalıştığını, kötüleyip, küçüğe babasına gitmesi durumunda bir daha kendi yüzünü göremeyeceği konusunda baskı uyguladığını, 06.08.2018 tarihli çocuk teslim tutanağıyla alınan küçüğe, babasının evinde sürekli olarak ağlaması, olay çıkarması yönünde talimatlar verdiğini, şeklinde psikolojik şiddet ve baskı uyguladığını, davalı anne ve birlikte yaşadığı ailesinin şiddet eğilimli ve çocuğun kişisel gelişimin olumsuz etkileyecek hal ve hareketlerde bulunan kişiler olduğunu belirterek davalının ortak çocuk üzerinde bulunan velâyet haklarının kaldırılarak, velâyetinin babaya verilmesine, olmadığı takdirde ortak velâyete karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, çocuğun babası ile görüşmek istemediğini, babasının icra yolu ile zorla çocuğu almaya çalıştığını belirterek çocukla kişisel ilişkinin sınırlandırılarak yatısız olarak günü birlik kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 15.12.2021 tarih ve 2021/64 Esas 2021/262 Karar sayılı kararı ile tarafların ... 4. Aile Mahkemesi'nin 2016/765 Esas, 2017/2149 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları ve ortak çocuğun velâyetinin davalı anneye verildiği, kararın 17.01.2018 tarihinde kesinleştiği, velâyetin değiştirilmesine yönelik alınan uzman raporu, çocuğun duruşmadaki beyanı, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından velâyetin anneden alınarak babaya verilmesini gerektirir çocuk yönünden mevcut veya yakın bir tehlikenin bulunmadığı, ayrıca taraflar arasındaki tehdit hakaret şikayetlerine ilişkin ceza dosyasının velâyet değişikliği değerlendirmesine göz önünde bulundurulamayacağı gerekçesiyle velâyetin değiştirilmesine yönelik asıl davanın reddine; baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişkinin kaldırılmasını veya aile bireyi gözetiminde günübirlik kişisel ilişki tesisi istemli birleşen dava yönünden uzman raporu, çocuğun beyanı ve ortak çocuğun baba ile kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasının çocuğun yararına olmayacağı değerlendirilerek çocuk ile davacı baba arasında günübirlik kişisel ilişki kurulmasının gerektiği gerekçesi ile asıl davanın reddi ile birleşen davanın kısmen kabulüne, çocuk ile baba arasında her hafta pazar günü saat 12.00 ile 16.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili tarafından asıl davanın reddi ve karşı davanın kabulü yönünden; davalı – davacı kadın vekili tarafından ise kişisel ilişkinin süresi yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesi’nin 12.05.2022 tarih ve 2022/609 Esas, 2022/773 Karar sayılı kararı ile asıl davanın, ortak çocuğun annede olan velâyetinin değiştirilerek babaya verilmesi, mümkün olmadığı taktirde velâyetin ortak düzenlenmesine ilişkin terditli olarak açıldığı, açılan davada öncelikle davacı - davalının asli talebi olan velâyetin değiştirilmesi incelenerek değerlendirme yapılması, asli talebin haklı görülmemesi halinde terditli talebi olan ortak velâyet talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği halde, İlk Derece Mahkemesince asıl davada davacı - davalı babanın asli talebi olan velâyetin değiştirilmesi talebinin reddine karar verildiği, terditli talebi olan velâyetin ortak düzenlenmesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği, bu talep yönünden herhangi bir gerekçe de yazılmadığı gerekçesi ile uygun şekilde karar verilmek üzere kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davacı - davalı tarafın sair, davalı-davacı tarafın tüm istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ... 4. Aile Mahkemesi'nin 2016/765 Esas, 2017/2149 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları ve ortak çocuğun velâyetinin davalı anneye verildiği, kararın 17.01.2018 tarihinde kesinleştiği, velâyetin değiştirilmesine yönelik alınan uzman raporu, çocuğun duruşmadaki beyanı, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından velâyetin anneden alınarak babaya verilmesini gerektirir çocuk yönünden mevcut veya yakın bir tehlikenin bulunmadığı, ayrıca taraflar arasındaki tehdit hakaret şikayetlerine ilişkin ceza dosyasının velâyet değişikliği değerlendirmesine göz önünde bulundurulmadığı gerekçesiyle velâyetin değiştirilmesine yönelik asıl davanın reddine; ortak velâyeti anne ve babanın birlikte istemiyle gerçekleştirilebileceği, birleşen davacı annenin ortak velâyeti kabul ettiğine dair beyanı bulunmadığı gerekçesi ile ortak velâyet talebinin reddine; uzman raporu, çocuğun beyanının birlikte değerlendirildiği, çocuğun baba ile kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasının çocuğun yüksek yararına olmayacağı gerekçesi ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabülüne, baba ile ortak çocuk arasında her hafta pazar günü saat 12.00 ile 16.00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince ortak çocuğun menfaatlerinin dikkate alınmadığını, davalı - davacı anne tarafından velâyet hakkının kötüye kullanıldığına ilişkin gerekli araştırma yapılmadan davanın reddine karar verildiğini belirterek ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince birleşen davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, ortak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin sömestr ve yaz tatilinde kurulmaması suretiyle birleşen davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince alınan uzman raporunun denetime elverişli ve yeterli olduğu, idrak çağındaki çocuğun anne ile yaşamak istediğini beyan ettiği, çocuğun görüşünün aksine karar verilmesini gerektirir bir hususun kanıtlanamadığı, velâyetin davacı - karşı davalı annede kalmasının çocuğun yüksek menfaatine uygun olduğu, velâyetin değiştirilmesine yönelik davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının isabetli olduğu; ortak velâyet verilmemesinde de isabetsizlik bulunmadığı; çocuğun yaşı, İlk Derece Mahkemesince aldırılan uzman raporu, çocuğun 05.11.2021 tarihli celsede baba ile görüşmek istemediği yönündeki beyanı, bilirkişi marifetiyle çözümlemesi yaptırılan ve baba ile çocuk arasında geçen ses kayıtlarındaki ... babanın çocuğa karşı tutumu birlikte dikkate alındığı, birleşen davada davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinde, baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmamasında ve yeniden kurulan kişisel ilişkinin süresinde bir isabetsizlik bulunmadığı; davalı - davacı annenin çocuk ile baba arasında sömestr ve yaz tatillerinde kişisel ilişki kurulmamasına yönelik istinaf itirazının ise İlk Derece Mahkemesi kararının baba ile çocuk arasında sadece her hafta sonu Pazar günleri saat 12.00 ile saat 16.00 arasında günübirlik kişisel ilişki kurulduğu, itirazda belirtilen şekilde bir düzenlemenin olmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, velâyet kararı yönünden kesin olarak karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı – davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece, tamamen takdiri bir yorumla gerek çocuğun yararını dikkate almadığını, çocuğunu göremediği için yaşadığı üzüntüyü ve acının ağırlığını hiçbir şekilde göz önüne almadığını, velâyetinin değiştirilmesinin reddine ve karşı davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, anne tarafından velâyet hakkı kötüye kullanıldığını, velâyetin kamu düzenine ilişkin olduğunu, bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınmasının zorunlu olduğunu, davalı anne ve birlikte yaşadığı ailesi şiddet eğilimli ve çoçuğunun kişisel gelişimini olumsuz etkileyecek hal ve hareketlerde bulunan kişiler olduğunu, küçük annesi tarafından etki altına alınmakta olup küçüğe babayla görüşmemesi konusunda talimat verildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kişisel ilişki süresinin sınırlandırılmak suretiyle yeniden düzenlenmesini gerektirir olguların ispatlanıp ispatlanmadığı, çocuğun görüşünü de dikkate alınarak yeniden yapılan düzenlemenin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 182 nci ve 323 üncü maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 382 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (13) üncü alt bendi, 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 9 uncu maddesi ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.... erkeğin velâyetin değiştirilmesi davasına yönelik temyizi yönünden; temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davacı- davalı erkeğin, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasına yönelik temyiz başvurusuru yönünden; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.