Logo

2. Hukuk Dairesi2023/439 E. 2023/3305 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında görülen boşanma davasında, evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı, nafaka, velayet ve ziynet eşyalarının iadesi taleplerinin hukuka uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların boşanma davası açıldıktan sonra bir süre birlikte yaşamaları ve bu durumun önceki olayların affedildiği anlamına geldiği, evlilik birliğini sarsacak nitelikte bir geçimsizlik bulunmadığı, velayet ve tedbir nafakasına ilişkin kararların geçici nitelikte olduğu, ziynet alacağı talebinin boşanma davasının fer'isi olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/979 E., 2022/2484 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şarkikaraağaç Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/313 E., 2020/181 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, bağımsız konut temin etmediğini, annesinin kadına hakaret etmesine sessiz kaldığını, fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, kadının ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, yatağını ayırdığını, ziynetlerini aldığını, iade etmediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası, 300,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte erkekten alınmak üzere 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminat, ziynet alacağının kadına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, kadının ailesinin sürekli para istediğini bu sebeple tartışma çıktığını, kadına ait ziynetlerin kadının babası tarafından alındığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemenin 22.10.2020 tarihli kararı ile davacının ziynet eşyası alacağı talebinin tefrik edilmesine karar verildiği, toplanan deliller, davalı erkeğin boşanma davası açıldıktan sonra tarafların barıştıklarına ve bir araya geldiklerine dair beyanı, davacı kadının ve davacı kadın tanıklarının da boşanma davası açıldıktan sonra tarafların barıştıklarını bir araya geldiklerini ve aynı evde kaldıklarını beyan ettikleri, barışma ve birlikte yaşamanın, bundan önceki olayların affedildiği veya en azından hoşgörüyle karşılandığı anlamına geldiği, bu olaylara dayanılarak boşanma kararı verilmesinin de mümkün olmayacağı, tarafların bir hafta bir arada yaşayıp ayrılmalarından sonra taraflar arasında evlilik birliğini sarsacak derecede ve ortak hayatın devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller bulunmadığı, tarafların barışmaları nedeniyle birbirlerinin önceki kusurlu davranışlarını affetmiş, en azından hoşgörüyle karşılamış sayılacakları, affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olayların boşanma nedeni olarak kabul edilemeyeceği, erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranış bulunmadığı, tarafların dava tarihinden sonra barıştıkları ve dava tarihinden önce gerçekleşen olayları affettikleri, her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceği, dava tarihinden sonra gerçekleşen ve affedilen olayların değerlendirilerek boşanma kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine, ortak çocuk 2018 doğumlu Elif Ayşe'nin velâyetinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren davalı babaya verilmesine ve anne ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından boşanma talebinin reddine dair verilen kararın isabetli olduğu, ancak ortak çocuğun velâyetinin tedbiren babaya verilmesinin hatalı olduğu, ortak çocuğun yaşı gereği anne şefkatine muhtaç olduğu ve velâyetinin anneye verilmesi gerektiği, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının az olduğu, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmesinin hatalı olduğu, erkeğin boşanma istemini kabul etmesine rağmen vekâlet ücretinin kadın aleyhine hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; ortak çocuğun geçici velâyeti, tedbir nafakası miktarı, vekâlet ücreti ve ziynet alacağı davasının tefriki kararı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan değerlendirmenin hatalı olduğu, taraflar arasındaki evlilik birliğinin sarsıldığı, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde bir yanlışlık yapılmadığı, velâyet ve tedbir nafakasına ilişkin düzenlemelerin geçici nitelikte olduğu ve davanın reddi kararının kesinleştiği tarih itibariyle sona ereceği, ziynet alacağına ilişkin talebin boşanma davasının fer'îsi niteliğinde olmadığı, boşanma davasından tefrikine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı ve boşanma davasının açılmasından sonra birlikte yaşamaya başlayarak birbirlerini affetmeleri nedeniyle kadının boşanma davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle her iki taraf vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek; ortak çocuğun velâyetinin tedbiren babasına verilmesi ve tedbir nafakası miktarı yönünden temyize başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek; boşanma davasının reddi yönünden temyize başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, af iddiasının ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı ve geçici velâyet düzenlemesinin ortak çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 182 inci maddesi, 336 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden Duygu'ya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Cihan'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.