"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/8 E., 2023/594 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/249 E., 2020/617 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının erkeğin akrabalarına karşı yakın davranmadığını, annesine saygısızlık yaptığını, annesinin kolunu kırdığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, çocukları babalarına karşı kışkırttığını, en son tarafların arasında tartışma çıktığını, kadının erkeğin boğazını sıkarak tırnakladığını, erkeğin kendisini koruyabilmek için kadını ittirdiğini, bunun üzerine kadının baba evine gittiğini, 19 aydır ayrı yaşadıklarını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların erkeğin annesi ile altlı üstlü oturduklarını, erkeğin kız kardeşinin sürekli evliliğe müdahale ettiğini, erkeğin kadına şiddet uyguladığını, görümcesinin kadına şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini, en son yine görümce nedeni ile çıkan tartışmada erkeğin kadına şiddet uyguladığını, küfür edip evden kovduğunu, evin ve kadının ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadının ailesinin evlerine gelmesine izin vermediğini, çocuğa şiddet uygulayıp evden kovduğunu, kadını ve ailesini aşağıladığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın, aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taraflar arasında evlilik birliği devam ederken davalı karşı davacı kadının ev işlerini düzenli şekilde yapmadığı, davacı karşı davalı eşinin ailesine karşı saygısız davranışlarda bulunduğu, görümcesine ve kayın validesine fiziksel şiddet uyguladığı, buna karşılık davacı karşı davalı erkeğin de davalı karşı davacı eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit ederek evden kovduğu, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın ayrı ayrı kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklardan ...'nın karar tarihi itibariyle reşit olduğu anlaşıldığından velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı karşı davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile kadın için aylık 450,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar bu şekilde devamına, karar kesinleşmesinden itibaren aynı miktar nafakanın davalı karşı davacı kadın için yoksulluk nafakası olarak devamı ile her ay davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile davalı karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, karşı davada davalı karşı davacı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı karşı davacı kadın vekili; davacı karşı davalı erkeğin süresinde tanıklarını bildirmediğini, tanıkların dinlenmesine muvafakat etmedikleri halde tanıkların dinlendiğini belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki, tazminat taleplerinin reddi, nafaka miktarları ve yargılama giderleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı karşı davalı erkek vekilinin, 19.11.2019 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında tanıklarını bildirmesi için kendisine verilen iki haftalık kesin süreden sonra 14.02.2020 tarihinde tanıklarını bildirdiği, ilk tahkikat duruşmasında da tanıklarını hazır etmediği, karşı tarafın da bu tanıkların dinlenmesine muvafakatı olmamasına rağmen, devam eden 3. celsede erkek tarafının tanıklarının dinlenmesinin, beyanları karara esas alınarak kusur tespiti yapılmasının ve erkeğin boşanma davasının kabulünün (haklılık durumu açısından) yerinde olmadığı, davacı karşı davalı erkeğin istinafa gelmemesi sebebiyle İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusurlu davranışları dikkate alınarak, yaşanan ayrılıkta tam kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesinin uygun olacağı, kusur durumuna göre erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, ancak kadının boşanma davasında verilen boşanma hükmü kesinleşmiş sayılacağından, erkeğin boşanma davasının konusuz kalması sebebiyle, erkeğin boşanma talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, haklılık durumuna göre erkeğin davasındaki yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına ve kendisini vekille temsil ettiren kadın lehine de vekâlet ücretine hükmedilerek kararın bu kısımlarının düzeltilmesi gerektiği, tarafların düzeltilen kusur durumları, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden kadının zedelenen kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak, davalı karşı davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat taktirinin uygun olacağı, karşı dava bakımından, davalı karşı davacı kadın tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı karşı davalı erkekten alınmasına karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince "10-Karşı davada davalı/k.davacı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesinin de doğru olmadığı gerekçeleri ile davalı karşı davacı kadının kusur tespitine, erkeğin davasının kabulüne, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretlerine yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, diğer istinaf taleplerinin reddine, kusur tespitinin "yaşanan ayrılıkta erkeğin tam kusurlu olduğu" şeklinde düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesinin kararının erkeğin davasının kabulüne ilişkin 1. bendinin ilgili kısmının, asıl davaya bağlı yargılama giderleri, vekâlet ücreti ile kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine ilişkin, 5.,6,7.,8. bentlerinin, karşı dava bakımından kadının yaptığı yargılama giderlerine ilişkin 10. bendinin kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davacı karşı davalı erkeğin konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminat ile 30.000,00 TL manevî tazminat takdirine, davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, asıl davada yargılama giderlerinin davacı karşı davalı erkek üzerinde bırakılmasına, asıl davada davalı karşı davacı kadın yararına vekâlet ücreti takdirine, karşı davada kadın tarafından yapılan yargılama giderinin erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı erkek vekili; dinlenen tanıkların hükme esas alınması gerektiğini, davasının Mahkemece kabul edildiğini, bu sebeple bu kararı davacının istinaf etmesinin düşünülemeyeceğini, kadının iddialarının kanıtlanmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı karşı davalı erkek tarafından dosyaya sunulan tanık listesinin süresinde olup olmadığı, erkek tanıklarının beyanlarının kusur belirlemesinde dikkate alınıp alınmayacağı, erkeğin davasının konusuz kalıp kalmayacağı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, kadın lehine maddî ve manevî tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.