"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2235 E., 2022/1791 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1084 E., 2020/1168 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların 2017 yılında evlendiklerini, 2018 doğumlu Burak isimli ortak çocuklarının olduğunu, davalı erkeğin çalışmadığını ve bunun için de bir çaba göstermediğini, müvekkilinin annesi ile birlikte çalıştığını, hatta hamile iken dahi çalıştığını, müvekkilinin kazandığı parayı davalı erkeğe verdiğinde “Bu ne böyle dilenciye sadakamı veriyorsun” şeklinde söylediğini, müvekkilinin ailesine iftira ve hakaretlerde bulunduğunu, ayrı odada kalmayı tercih ettiğini, ortak çocuk ve müvekkili ile hiç ilgilenmediğini, başka kadınlarla gece yarılarına kadar telefonla görüştüğünü, müvekkilinin sorduğunda ise “Sen beni mi dinliyorsun” sözleri ile kavga çıkarttığını, müvekkiline psikolojik baskı uyguladığını, sürekli olarak kendi ailesiyle ilgilendiğini, müvekkilini evden kovduğunu, çocuğun masraflarını müvekkili ve ailesinin karşıladığını, davalı erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle evlilik birliğinin tamelinden sarsıldığını ve devamına imkan kalmadığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin, ortak evin, eşinin ve ortak çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığı, ortak çocuk ile ilgilenmediği, eşinin doğumunda ilgilenmediği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı kadının kusursuz, davalı erkeğin ise tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 400, 00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadın için 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek, eşinin iddialarının gerçek olmadığını, ailesinin ihtiyaçlarını karşıladığını, kusurlu tarafın eşi olduğunu, nafaka ve tazminat kararlarının haksız, miktarlarının yüksek olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, davacı kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamı ve özellikle tarafların toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirildiğinde, davalı erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğunun anlaşıldığı, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evlilik süresi, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, Mahkemece takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarlarının makul olduğu gerekçesi ile, davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek, eşinin iddialarının gerçek olmadığını, ailesinin ihtiyaçlarını karşıladığını, kusurlu tarafın eşi olduğunu, nafaka ve tazminat kararlarının haksız, miktarlarının yüksek olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, davacı kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, davacı kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksullluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarlarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci, 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı erkeğin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan taraftan manevî tazminat isteyebileceği düzenlenmiştir. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan erkeğin kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir iken, şartları oluşmadığı halde kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın lehine hükmedilen manevî tazminat yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının davacı kadın lehine hükmedilen manevî tazminat yönünden BOZULMASINA,
3.Davalı erkeğin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.