"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/347 E., 2023/473 K.
DAVA TARİHİ : 17.09.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/1110 E., 2021/1365 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve bağımsız tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve fer'ilerine, bağımsız tedbir nafakası davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Dosya içeriğine göre birleşen tedbir nafakası davasında hüküm altına alınan ile fazlaya ilişkin kısmı reddedilen ve taraf vekillerince temyize konu edilen tedbir nafakalarının yıllık toplam miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin birleşen bağımsız tedbir nafakası davası yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraf vekillerinin yukarıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan diğer yönlere ilişkin, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının çocuk sahibi olabilmek için erkek ile evlendiğini, ortak yaşamın kurulmasını sağlamadığını, erkekten ayrı yaşadığını, kök ailesiyle sınırları belirleyemediğini, erkeği paraya ihtiyacı olduğu zamanlarda aradığını, ablasının evliliğe müdahalesine izin verdiğini, erkeğe ve ailesine küfür ettiğini, çocuk ... sünnet olurken haber vermediğini iddia ederek asıl davanın kabulüne, birleşen boşanma davası ve bağımsız tedbir nafakası davalarının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin erkeğe verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL manevî ve 50.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın vekili birleşen boşanma davası ve cevap dilekçesinde özetle; erkeğin cimri olduğunu, kadın ve çocuklarla ilgilenmediğini, kadına hakaret ettiğini, kadını tehdit ettiğini, kadına tercih hakkı tanımadan Erzurum'a tayin istediğini, erkeğin tayini daha sonra Ankara'ya çıktığında adına kayıtlı taşınmazdaki kiracı çıkmadığından kadının avukat olan ablası aracılığıyla kiracı aleyhine tahliye işlemleri sürecinde yaklaşık 2 sene kadının ablasının evinde kaldıklarını, daha sonra erkeğe lojman çıktığını, kadının lojmanı temizleyip oturmak istemesine rağmen erkeğin ve ailesinin kadını lojmandan kovduklarını, o süreçten sonra fiili ayrılığın başladığını buna karşın erkeğin, çocukları kadının ablasının evinde görmeye geldiği, 22.09.2018 tarihinde çocuk Oğuz Kağan'ı parka götürdüğü esnada çocuğun kafasına salıncak çarpması sonucunda çocuğun yüzünde sabit iz kalacak şekilde çocuğun yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, çocukların giderlerine katılmadığını iddia ederek asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin kadına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl TÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen bağımsız tedbir nafakası dava dilekçesinde özetle; asıl davaya cevap ve birleşen boşanma davasındaki beyanlarını tekrarla, davacı-davalı erkeğin ailesiyle yaşamak istemediğini, erkeğin giderleri karşılamadığını, hakaret ederek kadını evden kovduğunu, şiddet uyguladığını, bu sebeplerle kadın ve çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, nafakalara dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, erkeğin annesine hakaret ettiği, babasını aşağıladığı; erkeğin ise; tayin isterken eşinin görüşünü sormadığı, fiziksel şiddet uyguladığı, eşinin hamileliği döneminde maddî ve manevî olarak ilgilenmediği, kadınının ve ortak çocukların eve gelmelerini istemediği, kadını tehdit ve hakaret ettiği, kadının annesinin hediye ettiği dikiş makinesini sattığı, bu haliyle kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla asıl ve birleşen boşanma davasının kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların yaşı,alıştığı ortam göz önüne alınarak velâyetinin anneye verilmesine, baba ile küçükler arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, küçüklere fiilen bakan ebeveyn tarafından diğer ebeveyne yönelik nafaka talebinde bulunabileceği anlaşılmakla tarafların ekonomik ve sosyal durumları, küçüklerin yaşı ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, erkeğin tazminat taleplerinin ağır kusurlu olması nedeniyle reddine, beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları ihlal edilen kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin kusurlu hareketleri nedeni ile kadının ayrı yaşamada haklı olması, çocukların anne yanında olması nedeni ile birleşen bağımsız tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne; çocuklar yararına karar tarihinden itibaren artırılarak ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL ve kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, kendi maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi, birleşen boşanma davası ve ferileri ile tedbir nafakası davalarının kabulü, velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti, kusur değerlendirmesi, birleşen bağımsız tedbir davasındaki taleplerin tümüyle kabul edilmemesi, kişisel ilişki süresi, çocukların sağlık ve muayene tedavileri yapılırken katkı payı alındığını, sosyal hukuk devletine aykırı ödemelerin Anayasa'ya aykırı olduğunu, ayrıca icra davalarında nafaka alacaklarında kesintiler yapıldığını, sosyal hukuk devleti ilkesi ve çocuk haklarını koruyan kanunlara aykırılığın bulunduğunu, bu sebeplerle yasal düzenlemelerin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ileri sürülen istinaf nedenleri, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmemesine göre taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi, kadının birleşen boşanma davası ve ferileri ile tedbir nafakası davalarının kabulü yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti, kusur değerlendirmesi, birleşen bağımsız tedbir davasındaki taleplerin tümüyle kabul edilmemesi, nafaka miktarları, kişisel ilişki süreleri, çocukların sağlık ve muayene tedavileri yapılırken katkı payı alındığını, sosyal hukuk devletine aykırı ödemelerin Anayasa'ya aykırı olduğunu, ayrıca icra davalarında nafaka alacaklarında kesintiler yapıldığını, sosyal hukuk devleti ilkesi ve çocuk haklarını koruyan kanunlara aykırılığın bulunduğunu, bu sebeplerle yasal düzenlemelerin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, maddî ve manevî tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti takdirinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 323 üncü maddesi, 327 inci, 328 inci ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin bağımsız tedbir nafakası davasının kabul ve reddedilen kısımlarına yönelik temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı miktardan REDDİNE,
2. Taraf vekillerinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Yadikar'a yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Sinan'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.