"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1406 E., 2023/290 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/539 E., 2022/470 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı kadının .... adlı kişi ile beraberlik yaşadığını, bu kişinin tarafların ortak çocukları ...`a karşı cinsel istismarda bulunduğu gerekçesi ile yargılandığını, kadının da bu kişinin kendisi ile de zorla altı defa ilişkiye girdiğini söylediğini, ancak tarafların ortak çocuğu ...`un annesinin bu kişi ile kendi isteği ile ilişkiye girdiğini gördüğünü, son on yıldır kadının davacı karşı davalı erkeğe ve çocuklara kötü davrandığını, sinirlenince evdeki eşyaları kırıp döktüğünü, birlik görevlerini yerine getirmediğini, erkeğe ve çocuklara hakaret ve küfür ettiğini, çocuklara şiddet uyguladığını, annesinin evliliğe müdahale ettiğini, erkeğin anne ve babasına şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi bu mümkün olmazsa 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı erkeğin iddialarının doğru olmadığını, bahsedilen kişinin kadına herhangi bir cinsel eylemi olmadığını, tarafların ortak çocuğu ...`un, babasının ve abisinin baskısı ile böyle bir beyanda bulunduğunu, davalı karşı davacı kadının eşi ve oğlu hakkında şikayetçi olduğunu, davacı karşı davalı erkeğin ve oğlunun kadını eve kilitlediğini, davacı karşı davalı erkeğin kadına hakaret ettiğini, psikolojik, cinsel ve fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, ailesi ile görüşmesini kısıtladığını, ilgisiz davrandığını, kadını evden kovduğunu, erkeğin ve ailesinin kadını hastalığından dolayı hor gördüğünü, ihtiyaçlarını karşılamadığını, engelli çocuğun bakım aylığını ve kadının ziynetlerini elinden aldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, faizi ile 100.000,00 TL manevî, 50.000,00 TL maddî tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iade mümkün değilse dava tarihinden itibaren yasal faizi ile bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı karşı davacı kadının genetik rahatsızlığı bulunduğu, kas hastalığının giderek ilerlediği ve kendisine vasi tayin edildiği, davalı karşı davacı kadının rahatsızlığı akıl sağlığını fiil ehliyetini etkileyecek bir durum olmadığı sadece hareketlerinin yavaşladığı ve zina iddiası bulunan zamanda kadının genetik rahatsızlığının henüz tam olarak ilerlemediği başlangıç aşamasında olduğunun tanık beyanları ile sabit olduğu, kadının ceza yargılamasına esas alınan beyanında ... isimli şahsın kendisine defalarca tecavüz ettiğini beyan ettiği, her ne kadar daha sonra eşi ve büyük oğlu tarafından bu şekilde ifade vermesi için kendisine baskı yapıldığını, darp edildiğini söylemiş ise de dinlenen ortak çocuk beyanlarından kadının ifade vermeye zorla götürülmediğinin, baskı kurulmadığının anlaşıldığı, ayrıca ortak çocuk ...`un iki kez mahkeme huzurunda pedagog eşliğinde dinlendiği ve beyanlarında tutarlı bir şekilde annesi ile ... isimli şahsı birlikte cinsel ilişki halinde gördüğünü anlattığı, her ne kadar ... .'nın davalı karşı davacı kadına yönelik cinsel saldırı suçunu işlediği iddiasıyla açılan davada sanık ... beraat etmiş ise de; ceza yargılamasının genel kuralları gereği ispat koşullarının farklı olması ve mağdurun beyanında defalarca kez tecavüz ettiğini ileri sürmesi karşısında davalı karşı davacı kadının rızası dışında cinsel saldırı suçunu oluşturacak nitelikte olduğu hususu tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ispat edilemediğinden beraat kararı verildiği ve verilen bu kararın mahkemeyi bağlamadığı, davalı karşı davacı kadının evlilik birliği devam ederken başkası ile cinsel birliktelik yaşadığı hususunun açıklanan nedenlerle sabit olduğu, davacı karşı davalı erkeğin kadına yönelik uzun yıllar devam eden psikolojik şiddet ve fiziksel şiddetin bulunduğu, kadının rahatsızlığında yeterince ilgilenmediği, davacı karşı davalı erkeğin tarikatlara gittiği, onlara para harcadığı hususlarının sabit olduğu, kusur oranları kıyaslandığında davalı karşı davacı kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle daha ağır kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, ortak çocukların baba yanında kalmak istediği, annenin durumu itibari ile çocuklar ile ilgilenebilecek durumunun olmadığı, babanın velâyet görevini yerine getirmeye engel bir durumunun bulunmadığı, alınan sosyal inceleme raporunda çocukların velâyetinin babaya verilmesinin çocuğun yüksek menfaatine olacağının tespit edildiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadın tarafın daha ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak davalı karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddedildiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı karşı davacı kadının daha ağır kusurlu olduğu ve lehine yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği, davalı kadının yoksulluk nafakası talep etmediği, yargılama sürecinde lehine tedbiren nafakaya hükmedildiği, işbu nafakanın karar kesinleşinceye kadar devamına karar verildiği, davalı karşı davacı kadının ziynetlerinin davacı erkek tarafından alındığını ispat edemediği gerekçeleri ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun`un 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuklardan ... ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına yer olmadığına, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, davalı karşı davacı kadının ziynet talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı karşı davacı kadın vekili; erkeğin kabul edilen zina davası, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, velâyetler, ziynet alacağı talebinin reddi, yoksulluk nafakası talepleri bulunduğu halde bu hususta hüküm tesis edilmemesi ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı karşı davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Elazığ 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/26 Esas, 2021/251 Karar sayılı dosyası ve tanık beyanlarından, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, kadının dava dışı ... isimli erkek ile cinsel birliktelik yaşadığı, erkeğin zina eylemini ...'in ortak çocuk ...’a yönelik cinsel istismar suçu nedeniyle başlatılan ceza soruşturması ile öğrendiği ve zinaya dayalı davayı süresinde açtığı, erkeğin de kadına psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, kadının hastalığı ile yeterince ilgilenmediği, tarikatlara gittiği ve onlara para harcadığı, ancak mahkemece kabul edilen kusurlu eylemlerin yanında davalı karşı davacı kadının ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı ve birlik görevlerini yerine getirmediği, davacı karşı davalı erkeğin de vakıa olarak karşı davada cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde bu hususlara dayandığı, bu eylemlerin kusur belirlemesinde dikkate alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında zina yapan, ortak çocuklara şiddet uygulayan ve birlik görevlerini yerine getirmeyen kadının, psikolojik ve fiziksel şiddet uygulayan, eşinin hastalığı ile yeterince ilgilenmeyen, tarikatlara gidip, onlara para harcayan erkeğe oranla ağır kusurlu olduğu, her ne kadar davalı karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebi bulunmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince bu hususta hüküm tesis edilmemiş ise de meydana gelen olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu, ağır kusurlu eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin mümkün olmadığı gerekçeleri ile davacı karşı davalı erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, davalı karşı davacı kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararında yoksulluk nafakası yönünden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı kadın vekili; erkeğin kabul edilen zina davası, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, ziynet alacağı talebinin reddi, yoksulluk nafakası verilmesi gerektiği ve karşı davası kabul edildiğinden lehine vekâlet ücreti verilmesi gerektiği yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı karşı davalı erkek tarafından açılan zina davasının kanıtlanıp kanıtlanmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi kararının doğru olup olmadığı, ziynet alacağı davasının reddinin doğru olup olmadığı ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davalı karşı davacı kadın karşı dava dilekçesiyle, dilekçesinde adet ve cinslerini gösterdiği ziynetlerin aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde bedellerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı karşı davalı erkek ise karşı davaya cevap dilekçesinde 3 bileziğin müşterek konuta buzdolabı almak için bozdurulduğunu ikrar etmiştir. Yine tarafların ortak çocuğu ... de buzdolabı almak için babasına altın verildiğini tanıklığında beyan etmiştir. Buna göre 3 bilezik yönünden davalı karşı davacı kadının ziynet eşyası talebinin kabulü gerekirken, tüm ziynetler yönünden reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı karşı davacı kadının ziynet alacağı davası yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.