Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4422 E. 2024/1021 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin yerindeliği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/349 E., 2023/380 K.

DAVA TARİHİ : 28.06.2019-18.06.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/415 E., 2021/1563 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, erkeğin birleştirilen davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ile cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin bağımsız konut açmadığını, müvekkiline ilgisiz davrandığını, hakaret ve tehdit ettiğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, arayıp sormadığını, ihtiyaçları karşılamadığını, erkeğin iddialarını ve davasını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek, davaya cevap vermemiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleştirilen dava dilekçesinde; kadının, müvekkilinin ekonomik olarak zor günlerinde destek vermediğini, uzlaşmaz ve anlayışsız davranışları olduğunu, güven sarsıcı ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları olduğunu, ortak konutu terkettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadını evden kovması ve bağımsız bir konut tahsis etmemesi sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, kadına atfedilen kusurların ispatlanamadığı, alınan sosyal inceleme raporu ile ortak çocuğun fiili ayrılık sürecinden itibaren anneyle yaşaması dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine ve baba ile kişisel ilişki tesisine, boşanma kararı ile velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğundan velâyeti anneye verilen çocuk lehine uygun miktarda iştirak nafakasına, sabit ve düzenli bir geliri bulunmadığından boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan kadın lehine, tarafların kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirilerek yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kadının davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile 100,00 TL artırılarak 350,00 TL olarak kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 350,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile 100,00 TL artırılarak 350,00 TL olarak kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 350,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazminata, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında eksik inceleme bulunup bulunmadığı, erkeğin davasının ispatlanıp ispatlanmadığı, kadının davasının kabulü şartlarının olup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin uygun olup olmadığı, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.