Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4428 E. 2023/5047 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kadın lehine hükmedilen maddi tazminat miktarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların mali durumları ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek, hükmedilen maddi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle karar, maddi tazminat yönünden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/656 E., 2023/108 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak kadın lehine maddî ve manevî tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, 05.03.2015 tarihli, 2013/448 Esas, 2015/176 Karar sayılı karar ile; erkeğin, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getiremediği, eşinin hamilelik döneminde eve geç gelerek ve zaman zaman gelmeyerek yanında olmadığı, bu şekilde ilgisiz davrandığı, eşinin fiziki görünümü ile alay ettiği, eşine psikolojik ve duygusal baskı yaptığı, dünyaya gelecek çocuğu istemediği ve aldırması hususunda baskı yaparak muvafakat verdiği, kadının ise erkeği evden kovduğu, eşyalarını kargo ile gönderdiği, evin kilidini değiştirdiği, kendi ailesinin tesirinde kaldığı, boş zamanını onların yanında geçirdiği, evi ile ilgili olmadığı, sorumluluğunu yerine getirmediği, evlilik birliğinin sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden itibaren aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden itibaren aylık 350,00 tedbir ve yoksulluk nafakasına, eşit kusurlu olduklarından tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 22.03.2016 tarih, 2015/14709 Esas, 2016/5637 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu kabul edilerek, boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden erkeğin Mahkemece belirlenen ve temyiz edilmeksizin kesinleşen kusurlu davranışları yanında, kadının da; evin kilidini değiştirdiği, eşinin eşyalarını kargo ile işyerine göndererek toplum içinde eşinin rencide olmasına sebebiyet verdiği, gerçekleşen bu durum karşısında, erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, Mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmesinin ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemece verilen 08.09.2016 tarihli, 2016/446 Esas, 2016/616 Karar sayılı kararıyla; tarafların eşit kusurlu olduğu olgusunun usule ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle Yargıtay bozma kararına direnilmesine, taraflar eşit kusurlu kabul edildiğinden kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

2. Kararın davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 30.11.2017 tarih, 2017/4601 Esas, 2017/13673 Karar sayılı kararı ile; Dairemizce verilen 2015/14709 Esas, 2016/5637 Karar sayılı bozma kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olup mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.12.2021 tarih, 2018/2-31 Esas, 2021/1615 Karar sayılı kararı ile; davacı- karşı davalı kadın vekilinin temyiz itirazının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, eşinin hamilelik döneminde eve geç geldiği, bazen hiç gelmediği, eşine ilgisiz davrandığı, psikolojik ve duygusal baskı yaptığı, eşinin fiziki görünümü ile alay ettiği, ortak çocuğu istemediği ve aldırılması hususunda eşine baskı yaptığı, kadının ise boşanmaya sebep olan olaylarda ortak evin kilidini değiştirdiği ve eşinin eşyalarını kargo ile işyerine göndererek toplum içinde rencide olmasına sebebiyet verdiği, erkek eşin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının maddî ve manevî tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadına kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, tazminat taleplerinin tümüyle kabulüne karar verilmesi gerektiğini, tazminat miktarlarının az olduğunu, güncel tarife üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılmasında kadının kusurlu olduğunu, kadın lehine tazminatlara hükmedilmesinin hatalı olduğunu, erkek lehine tazminatlara hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı boşanma davasında kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; davalı- karşı davacı erkeğin tüm, davacı- karşı davalı kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı- karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Mahkeme kararının kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı- karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı- karşı davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Ersin'e yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde yatıran Suzan'a iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.