"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2481 E., 2022/2261 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/154 E., 2022/164 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davacı-karşı davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadının istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılarak asıl davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, kadın vekilinin sair istinaf itirazları ile erkek vekilinin tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin uzun süredir bir başka kadınla beraber yaşadığını, bu kadından çocuğu olduğunu, eşi ve ailesiyle maddî, manevî ilgilenmediğini, evlilik birliği içerisinde kadına sürekli şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, kadını sürekli borca soktuğunu evliliğin erkeğin kusurlu hareketleri neticesinde temelinden sarsıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 1.500,00 TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama devam ederken 13.11.2020 tarihinde taraflarca anlaşmalı boşanma protokolü sunulmuştur.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sürekli kıskançlık gösterdiğini, erkeğin cezaevinde olduğu dönemde çocukları babalarının ziyaretine getirmediğini, kadının sürekli büyü işleri ile ilgilendiğini, ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını ileri sürerek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama devam ederken 13.11.2020 tarihinde taraflarca anlaşmalı boşanma protokolü sunulmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 04.12.2020 tarih ve 2019/754 Esas, 2020/787 Karar sayılı kararı ile; taraflarca sunulmuş olan anlaşmalı boşanma protokolü çerçevesinde 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îleri ve mal rejimine ilişkin karşılıklı talep olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın tarafından davanın çekişmeli boşanma davası olarak görülmesi istemiyle istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 15.02.2021 tarih ve 2021/275 Esas, 2021/299 Karar sayılı kararı ile kadının istinaf başvurusunun kabulüne, kararının kaldırılmasına, davanın çekişmeli boşanma davası olarak görülmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların davalarını ispatlayamadığı, erkeğin başka bir kadınla ilişkisinin sabit olduğu, ancak kadının bu ilişkiden uzun yıllardan beri haberdar olduğu, böylece erkeğin kusurlu davranışını affettiği, erkeğe bu yönde kusur yüklenmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle asıl ve karşı davanın reddine, kadın lehine 550,00 TL tedbir nafakası ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın istinaf dilekçesiyle; reddedilen asıl boşanma davası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; reddedilen karşı boşanma davası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.10.2022 tarihli ve 2022/2481 Esas, 2022/2261 Karar sayılı kararıyla; kadın tarafından açılan davayı ispata yönelik sunulan tüm deliller ve özellikle erkeğe ait fotoğraflardan erkeğin başka bir kadınla ilişkisi bulunduğu ve bu durumun uzun süredir devam ettiğinin anlaşıldığı, kadının ise kusurlu bir davranışının dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan erkeğin tamamen kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının istinaf isteminin kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının asıl dava yönünden kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadının boşanma davasının kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 550,00 TL tedbir, 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadın yararına yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca maktu vekâlet ücreti takdirine, kadının sair, erkeğin tüm istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, ortak çocuklarla ilgilenmediğini, erkek cezaevindeyken velâyet görevini yerine getirmediğini, kadının kardeşinin erkek cezaevindeyken ortak çocuk Kader'e cinsel istismarda bulunduğunu, kadının bu duruma göz yumduğunu, kadın kendisini vekil ile temsil ettirmemesine rağmen erkek aleyhine vekâlet ücretine hükmedildiğini, kadının davasındaki reddedilen kısımlar için erkek yararına vekâlet ücreti verilmediğini ileri sürerek kadının kabul edilen boşanma davası, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile erkeğin reddedilen boşanma davasına ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ile vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.