"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/426 E., 2023/454 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/371 E., 2022/595 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun reddine, davacı-karşı davalı kadının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılmasına, kaldırılan yönlerden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evin ihtiyaçlarını sağlamadığını, savurgan olduğunu, ekonomik şiddet uyguladığını, ilgisiz olduğunu, sürekli telefonla ilgilendiğini, kadının ailesinin yanında müstehcen konuşmalar yaptığını, ailesine saygı göstermediğini, ailesinin kadını küçümsediklerini, hastalandığında kadının yanında olmadığını, çocuk sahibi olmaktan kaçındığını, internette başka kadınlarla yazıştığını iddia ederek tarafların evlilik birliğini temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın ve 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı kadının iddialarının doğru olmadığını, annesinin evliliğe müdahale ettiğini, erkeğin ailesine küfür ettiğini, kadının erkeğin ailesi ile görüşmeyi bıraktığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, 4 aydır cinsel birliktelik kurmadığını, eve misafir kabul etmediğini, evlenmeden önce psikolojik ilaçlar kullandığını erkeğe söylemediğini, hakaret ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 300.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı kadından alınarak davalı karşı davacı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı-karşı davacı erkeğin savurgan biri olduğu, kişisel zevklerine olağandan fazla önem vererek ailesinin geçimini ihmal ettiği, kök ailesinin evlilik birliğine müdahalesine (kadının çalışma hayatı ile ilgili) sessiz kalarak evlilik birliğinin manevî bağımsızlığına zarar verdiği, işinden arta kalan zamanında vaktinin çoğunu telefonunda geçirdiği, karısını ihmal ederek eşlik yükümlülüğünü ihlal ettiği, karısının kök ailesi yanında saygısız tutum ve davranışlar sergilediği (ayaklarını uzatıp yatarak, gaz çıkararak) ve bunda süreklilik arz ettiği, yine karısının kök ailesi yanında eski ilişkilerinden bahsederek hem karısına duygusal şiddet uyguladığı, hem de rencide ettiği, karısının annesine ve teyzesine lakayt ve müstehcen hitaplarda bulunarak saygısız tutum ve davranışlar sergilediği, çocuk sahibi olmaktan imtina ederek karısının anne olma hakkını elinden aldığı, kadının hastalığında ekonomik anlamda çalışan eş olduğu halde ihtiyaçlarını karşılamadığı, hastane giderlerinin kadının babası tarafından temin edilen kart ile karşılandığı bu eylemi ile birlik yükümlülüklerini ihlal ettiği, tedavi süreci devam ederken sigara içme sebebiyle uzun sürelerle gelmeyip karısından bu dönemde manevî desteğini esirgediği, sosyal medya uygulamalarında yabancı kadınlara "seni şöyle boşaltırım, göğüs uçlarına bayılıyorum" şeklinde mesajlar atarak güven sarsıcı davranışlar sergilediği, davalı karşı davacı erkeğin adına bir çok trafik para cezası düzenlenme tutanaklarının ve vergi borçlarına ilişkin ödeme emri ve dekont bulunduğu ve bununla davalı-karşı davacı erkeğin borçlanmalarına sebebiyet açarak ailesine karşı ekonomik şiddet uyguladığı, yine davalı-karşı davacı erkeğin davacı-karşı davalı kadının kız kardeşi olan Hande ile mesajlarında olağana aykırı derecede samimi ve lakayt hitaplarda bulunduğu ve sayılan bu eylemleri ile kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı erkek karşı davasında kadına atfettiği kusurlu eylemleri dosya kapsamında sunulan ve toplanan delillerle ispatlayamadığı, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda kadın kusursuz olup boşanma sonucu kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedeleneceği, olayların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçeleri ile asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, karşı davanın tüm fer'îleri ile reddine, davacı-karşı davalı kadın lehine hükmedilen aylık 750,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla karar tarihinde 250,00 TL artırılarak aylık 1.000,00TL'ye çıkartılmasına, hükmün kesinleşmesine kadar aylık 1.000,00TL tedbir nafakası olarak devamına, hükmün kesinleşmesinden sonra aynı miktarda (aylık 1.000,00TL) yoksulluk nafakası olarak devamına, davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalı kadına ödenmesine, 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı-karşı davacı erkek vekili, erkeğin davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı-karşı davalı kadın vekili katılma yolu ile, tazminatlar ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile kusura ilişkin yapılan değerlendirmede ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı olarak açılan asıl boşanma davasının kabulüne, karşı boşanma davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı-karşı davalı kadının zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen nafaka miktarlarının düşük olduğu, maddî ve manevî tazminat miktarlarının düşük olduğu, fer'î taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiğinde reddedilen kısım yönünden davalı-karşı davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmeyeceği, Mahkemece davalı-karşı davacı lehine reddedilen fer'î talepler yönünden vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olduğu gerekçeleri ile davalı-karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı-karşı davalı kadının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm kısmında bulunan 2 ve 3 nolu bentlerinin kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisine, davacı-karşı davalı kadının tedbir ve yoksulluk nafakasına yönelik talebinin kabulü ile; dava tarihi olan 11.08.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının (İlk Derece Mahkemesince hükmedilen tedbir nafakası ile tekerrür olmamak kaydı ile) her ay davalı-karşı davacı erkekten alınarak, davacı karşı davalı kadına verilmesine, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktarın yoksulluk nafakasına dönüştürülerek devamına, her ay davalı-karşı davacı erkekten alınarak, davacı-karşı davalı kadına verilmesine, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ve erkeğin davasının reddi kararlarının doğru olup olmadığı, kadın lehine maddî-manevî tazminat ve nafaka şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.