"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1532 E., 2023/328 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/1386 E., 2021/1384 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davalı erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ziynet alacağının toplam miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı erkeğin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan boşanma davasına yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin maddî ve manevî ihtiyaçları karşılayamadığını, ilgisiz olduğunu, davacı kadına fiziksel, ruhsal ve ekonomik şiddet uyguladığını, evi sadece otel gibi kullandığını, davacı kadına hakaret ettiğini, yeniden evlenmek istediğini söylediğini, bir çok kez şiddet uygulayıp evden kovduğunu, davalı erkek ve ailesinin en son kadına şiddet uygulayıp evden kovduğunu, davalının ailesinin de evlilik birliğine müdahale ettiğini, davalı erkeğin başka bir kadınla yaşamaya başladığını, dinen davacı kadını boşadığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının ruh sağlığının bozuk olduğunun davacı ve ailesi tarafından saklandığını, sürekli sinir krizi geçirdiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, aralarında karı koca ilişkisi kalmadığını belirterek boşanma davasının kabulüne, diğer taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 26.09.2019 tarih ve 2016/704 Esas 2019/660 Karar sayılı kararı ile, davalı ve ailesinin davacıyı istemediği, davacının ailesini arayarak gelip kızınızı alın dedikleri, davacıyı evden attıkları, tarafların uzun süredir ayrı yaşadıkları, bu süre zarfında davalının davacıyı arayıp sormadığı, ihtiyaçları ile ilgilenmediği, başka bir kadınla ilişki yaşadığı, davranışları iradi olmadığı anlaşılan davacıya herhangi bir kusur atfedilemeyeceği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı eşin tam kusurlu olduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, tarafların evliliklerinde korunmaya değer herhangi bir hukuki yarar kalmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, yargılama aşamasında takdir edilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar aynen devamına, kararın kesinleştiği tarihten itibaren yoksulluk nafakası olarak aylık 400,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddî tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile; 7,000,00 TL maddî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, davacının manevî tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile; 7,000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, davacının ziynet eşyası talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile; 1 adet 22 ayar 1 buçuk metre zincir ve 4 adet 27'şer gram 22 ayar burma bileziğin davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde taleple bağlılık ilkesi gereğince 23.500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili, kararın tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 15.10.2020 tarih ve 2020/281 Esas 2020/397 Karar sayılı kararı ile, yargılama devam ederken davacı kadın kısıtlandığına göre, vasinin husumete izin kararı alması gerektiği, mahkemece yapılması gerekenin; vasiye, vesayet makamından dava açma yönünde izin kararı alması için süre verilmesi ve vesayet mahkemesince verilecek kararın sonucuna göre yargılamaya devam edilmesinden ibaret olduğu, İlk Derece Mahkemesince, bu husus gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesi ile davalının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı ve ailesinin davacıyı istemediği, davacının ailesini arayarak gelip kızınızı alın dedikleri, davacıyı evden attıkları, tarafların uzun süredir ayrı yaşadıkları, bu süre zarfında davalının davacıyı arayıp sormadığı, ihtiyaçları ile ilgilenmediği, başka bir kadınla ilişki yaşadığı, davranışları iradi olmadığı anlaşılan davacıya herhangi bir kusur atfedilemeyeceği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı eşin tam kusurlu olduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, tarafların evliliklerinde korunmaya değer herhangi bir hukuki yarar kalmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat koşulları gerçekleştiği gerekçesi ile 7.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davacı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması nedeniyle yargılama aşamasında takdir edilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar aynen devamına, kararın kesinleştiği tarihten itibaren yoksulluk nafakası olarak aylık 400,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ziynet eşyalarının kadının kişisel malı niteliğinde olduğu, davalı tarafın bunların kendisine iade edilmemek üzere verildiğini yani hibe edildiğini de iddia etmediği ve kanıtlayamadığı gerekçesi ile davacının ziynet eşyası talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile; 1 adet 22 ayar 1 buçuk metre zincir ve 4 adet 27'şer gram 22 ayar burma bileziğin davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde taleple bağlılık ilkesi gereğince 23.500,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın tüm yönlerinden bozularak kendi talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, toplanan delillerden davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği, eşinin ailesini arayarak "gelin kızınızı alın" dediği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, buna karşılık davacı kadının yargılama esnasında akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanarak vesayet altına alındığı, bu durumda davacının eylemleri iradi olmadığından kusur atfı yapılamayacağı ve birliğin sarsılmasına sebebiyet veren olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası koşullarının gerçekleştiği, boşanmaya sebep olan olayda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu ve kadının boşanma sonucunda en azından erkeğin maddî desteğini yitireceği, mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar göreceği, boşanmaya sebep olan olayların kadının kişilik haklarının ihlali niteliğinde olduğu, davacı kadının dava açmakla ayrı yaşamaya hak kazandığı, çalışmadığı, sürekli ve düzenli bir gelirinin bulunmadığı, iddiayı doğrulayan tanık beyanı ve davalının kısmi ikrarı dikkate alındığında ziynetlerin davalı tarafından rıza dışı alınarak iade edilmediği anlaşılmakla ziynet alacağı davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olduğu, ancak İlk Derece Mahkemesince kabulüne karar verilen ziynetlerin hüküm fıkrasında gramlarının ve bedellerinin tek tek belirtilmeyerek infazı kabil hüküm kurulmamasının doğru olmadığı gerekçesi ile davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 5 nolu bendinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisine, "Davacının ziynet eşyası talebinin kısmen kabulü ile, 1 adet 22 ayar 45 gram 1.5 metre zincir (7.150,00 TL), 4 adet 22 ayar 27'şer gram burma bilezik (17.170,00 TL) olmak üzere ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde taleple bağlılık ilkesi gereğince 23.500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine", davalı erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın tüm yönlerinden bozularak kendi talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davacı kadın lehine maddî-manevî tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun`un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi
3.Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.