Logo

2. Hukuk Dairesi2023/443 E. 2023/3739 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldı ise kusurun kimde olduğu, boşanmanın fer'ilerine ve hükmedilen nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların temyiz aşamasında anlaşmalı boşanma protokolü sunmaları ve bu hususta karar verilmesi talebinde bulunmaları nedeniyle, taraf iradelerinin ve anlaşmanın içeriğinin tespiti için dosyanın yerel mahkemeye geri gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1213 E., 2022/2348 K.

KARAR : Başvurunun kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 10. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki evliliğin davalı erkeğin kusurlu hareketleri neticesinde temelinden sarsıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek usulüne uygun tebligata rağmen davaya süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı erkeğin kusurlu hareketlerinin dosya kapsamında ispatlandığını ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğunun dosya içeriğindeki fotoğraflarla sabit olduğu, böylelikle sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulüyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir, 750,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 550,00 TL tedbir, 750,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davanın kabulüne ilişkin verilen kararın hatalı olduğunu, kadının sadakatsiz olduğunu ileri sürerek kararın davanın kabulü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Taraflar 14.04.2023 havale tarihli ıslak imzalı ve kimlik tespitleri teyit edilmiş dilekçelerinde, tarafların anlaşmalı boşanmayı kabul ederek, anlaşmalı boşanma protokolü hazırladıklarını, davanın ekteki protokol uyarınca anlaşmalı boşanma davası olarak görülmek üzere bir karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ile hükmedilen nafakalar ve miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci, ikinci fıkrası ve üçüncü fıkrası, 169 uncu, 175 inci maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

Davacı kadın ve davalı erkek; temyiz tarihinden sonra verdikleri 14.04.2023 tarihli dilekçe ile taraflar arasında boşanma ve fer’îleri ile boşanmanın fer'îleri dışında kalan diğer mali konulara yönelik olarak düzenlenmiş olan 10.03.2023 tarihli “Anlaşmalı Boşanma Protokolü” başlıklı belge sunmuş olup bu hususta karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Taraflar arasında düzenlenen 10.03.2023 tarihli “Anlaşmalı Boşanma Protokolü” başlıklı belge değerlendirilerek taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.