"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/405 E., 2023/582 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nazilli 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/219 E., 2020/597 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere, kadının davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı kadın vekli tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların 2005 yılında evlendiklerini, bu evliliğin müvekkilinin ilk davalının ise ikinci evliliği olduğu ortak çocuklarının olmadığını, müvekkilinin %61 oranında engelli olup davalının engelli olduğunu bilerek ve kabul ederek evlendiğini, davalının daha evliliğin ilk yıllarından itibaren müvekkiline karşı kaba ve saygısız davranmaya başladığını, kimi zaman bu davranışlarını hakaret boyutlarına taşıdığını müvekkiline karşı "manyak, ayı nalet adam mısın sen" gibi sözlerle müvekkile hitap etmekten çekinmeyen davalının aynı zamanda yemek pişirme, temizlik yapma gibi yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi çoğu zaman komşu gezmelerinde vakit geçirdiğini engelli olan müvekkilinin günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmesinde davalının hiç yada gereği gibi yardımcı olmadığını hatta müvekkilinin engelli olmasını da müvekkilinin yüzüne vurarak şimdi annen sana baksa da annen ölünce bana muhtaç olacaksın seninle o zaman hesaplaşacağız gibi sözlerle evlilik birliği ile bağdaşmayan tavırlarda bulunduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin engelli olduğunu bilerek davacı ile ilgilendiğini o tarihten bu yana davacının her türlü ihtiyacı ile ilgilendiğini kıyafetlerini ve çoraplarını giydirdiğini adete bir çocuk gibi baktığını, davacının dayak ve eziyetlerine boyun eğdiğini, davacının annesi ile aynı bahçe içinde yaşamakta olduklarını yemeklerini birlikte yediklerini, yemekleri davacının annesinin yaptığını, çünkü davacının annesinin müvekkilinin yaptığı yemekleri beğenmeyip mutfaktan kovduğunu onu sürekli horlamakta azarlamakta ve ve itip kakmakta her türlü hakareti edip adeta bir işçi gibi kullanmakta olduğunu, kanepenin örtüsünü yamuk örttüğü için bile kayınvalidesinin iteklemesine maruz kaldığını, zaman zaman ayağı ile tekmelemekten de çekinmediğini, müvekkilinin yaşadıklarını uzun zaman ailesinden bile saklayıp içine attığını şeker hastası olduğunu, yüzünün morluklarını herkesten sakladığını, müvekkilinin bir gün rahatsızlandığında bir lokma yemeden ölüme terk edildiğini daha sonra davacının müvekkilinin annesini arayarak gelin götürün kızınızı ben artık katlanamıyorum dediğini, müvekkilinin ailesinin almaya gittiğinde müvekkilinin bilincini kaybetmiş durumda olduğunu hatta ambulans çağırdıklarını, müvekkilinin 14 yıl boyunca büyük fedakarlıkla hizmet ettiğini rahatsızlanınca itilip kakıldığını, evden gönderildiğini, tüm bu nedenlerle açılan reddine, taraflarınca açılan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müvekkili için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50,000,00 TL maddî ve 50,000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının eşine hakaret ettiği, eşinin annesine kötü davrandığı, eşinin engelli olmasını yüzüne vurduğu, kadının tanıklarının beyanları incelendiğinde kadının eşinin kendisine şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, hasta olduğunda bakmadıklarına yönündeki iddialarının ispatlanamadığı, tanık ...'nin kayınvalidesinin kızını azarladığı yönündeki beyanları diğer tanık beyanları ile desteklenemediğinden, dosyada bu hususta başkaca bir delil de olmadığından dikkate alınmadığı, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadının davasının, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, kadına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesinin doğru olmadığını, erkeğin hastalandığında müvekkiline bakmadığını, onu evden gönderdiğini, bağımsız konut temin etmediğini, annesinin evlilik birliğine müdahalesine engel olmadığını, erkek tanık beyanlarının taraflı olduğunu, ispat edildiği halde karşı davanın, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak asıl davanın reddine, karşı davanın, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadına kayınvalidesine kötü davrandığı sebebiyle kusur yüklenmiş ise de; erkek dilekçelerin teatisi aşamasında bu vakıaya dayanmadığı, taraflarca dayanılmayan vakıa tanık beyanlarında geçtiğinden bahisle kusur olarak yüklenemeyeceği, Mahkemece bu vakıa yönünden kadına kusur verilmesi isabetli olmadığı, kadın tarafından açılan boşanma davasının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de; kadının Mahkemece belirlenen ve dairemizce de uygun bulunan eşine hakaret etmesi ve onun engelli olmasını yüzüne vurmasına yönelik kusurlu davranışları yanında, dinlenen kadın tanıkları ....'nin ve ....'nin beyanlarından kadının hastalandığı sırada erkek tarafından ambulans çağırılmış ise de; sonrasında erkeğin, kadının ailesini arayarak bir müddet kadını götürerek evlerinde bakmalarını, sonrasında geri alacağını söylemesine rağmen kadını arayıp sormadığı gibi eve gelmesini istemediği, boşanma davası açtığı, bununla birlikte annesiyle aynı avlu içerisinde farklı evlerde yaşasalar da ortak konutun manevî bağımsızlığını sağlayamadığı, gerçekleşen olaylara göre tarafların eşit kusurlu oldukları, olayların akışı karşısında kadının da dava açmakta haklı olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında Mahkemece erkeğin asıl davasının kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının karşı davasının reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi ve karşı davanın reddine yönelik istinaf itirazlarının kabulü ile kararın tümden kaldırılarak asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın için aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası ile kadının tazminat taleplerinin eşit kusur nedeniyle reddine, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası, reddedilen tazminat talepleri ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların davalarının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına hükmedilen nafaka ve miktarı ile kadının reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci ve 176 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.