"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/481 E., 2023/70 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; manevî tazminata ve yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm kurulmuştur.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zina sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, kadın lehine aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek lehine yasal faiziyle 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 25.12.2017 tarihli ve 2015/531 Esas, 2017/878 Karar sayılı kararıyla; erkeğin evlilik birliği devam ederken, başka kadın ile mesajların içeriği ve görüntüler itibarıyla süre gelen cinsel birlikteliğin mevcut olup bunun zina olgusunu ortaya koyduğu, ayrıca kadına psikolojik ve mali şiddet uyguladığı gerekçesiyle kadının zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenlerine dayalı boşanma davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın lehine aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 225.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- karşı davalı kadın vekili nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 02.11.2020 tarihli ve 2018/1980 Esas, 2020/1165
Karar sayılı kararıyla; kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında tarafların boşanmalarına karar verildiği, gerekçeli kararın gerekçesinde tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenlerine dayalı boşanmalarına karar verilmek suretiyle kısa karar, gerekçeli kararın hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki meydana geldiği gerekçesiyle tarafların istinaf taleplerinin işin esası incelenmeksizin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, istinaf denetimine elverişli ve usulüne uygun karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 22.06.2021 tarihli ve 2021/219 Esas, 2021/409 Karar sayılı kararıyla; erkeğin, evlilik birliği devam ederken başka bir kadın ile mesajların içeriği ve görüntüler itibarıyla süre gelen cinsel birlikteliğin mevcut olup bunun zina olgusunu ortaya koyduğu gerekçesiyle kadının zina özel nedenine dayalı boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına, erkeğin boşanma davasının ise ispatlanmadığından reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın lehine aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 225.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- karşı davalı kadın vekili nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı- karşı davacı erkek vekili her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.11.2021 tarihli ve 2021/1520 Esas, 2021/1784 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- karşı davalı kadın vekili maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarı yönünden; davalı- karşı davacı erkek vekili kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 11.05.2022 tarihli ve 2022/1208 Esas, 2022/4299 Karar sayılı kararıyla; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin bu yönlere ilişkin esastan ret kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ve manevî tazminat yönünden bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadın lehine aylık 3.500,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaya ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın lehine 225.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının yüksek gelirle sigortalı olarak çalıştığını, aracı ve lüks semtte taşınmazları olduğunu, yoksulluğa düşmediği gibi ekonomik durumunun çok iyi olduğunu, erkeğin ise annesi,babası ve çocukları ile yaşadığını ve kardeşine ait işyerinde maaşlı çalıştığını, bu durumda nafaka miktarının fahiş olduğunu, erkeğin kusurlarının kadın tarafından affedildiğini, kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının da fahiş olduğunu, kadının zenginleşmesine yol açacak nitelikte olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın lehine hükmedilen manevî tazminatın ve yoksulluk nafakasının miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen kusur belirlemesine, tedbir nafakasına ve maddî tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenip incelenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi,174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Kanunu'nun 50 nci maddesi, 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı- karşı davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.