Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4475 E. 2024/1138 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, tazminat miktarı, faiz başlangıç tarihi, nafaka ve yargılama giderlerine ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve yerel mahkeme karar gerekçeleri değerlendirilerek, usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının temyiz itirazlarını karşılayacak nitelikte bir hata içermemesi sebebiyle onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1814 E., 2023/156 K.

DAVA TARİHİ : 06.08.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/353 E., 2022/551 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, evliliğin ilk gününden itibaren eşine fiziksel, sosyal ve ekonomik şiddet uyguladığını, sebepsiz kavga çıkardığını, hakaret ettiğini, kişisel temizliğine dikkat etmediğini, "facebook" isimli sosyal medya hesabından sahte hesaplar açarak, tanımadığı insanlarla konuşup onlardan para istediğini, müvekkilinin sağlık sorunlarıyla ilgilenmediğini, müvekkilinin ilk evliliğinden olan çocuklarını istemediğini iddia ederek;tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili yararına dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; kadının, kendisini kandırarak bir sürü borca soktuğunu, üzerinden para çektiğini, kolunda bulunan bir tane bileziğini bozdurduğunu, dükkana eşyalar aldığını, arada eve gelmediğini, boşluktan faydalanarak, dükkandaki eşyaları kendinden habersiz bir şekilde sattığını, eşinin aşırı alkol aldığını, kendisine hakaret içeren sözler sarfettiğini, özel hayatını çevresindeki arkadaşlarına anlattığını, davacının ev sahibini kışkırtarak kendisini evden attırmaya çalıştığını, eşi yüzünden ev kirasını ve banka borcunu ödeyemediği için icralık olduğunu, iddia ederek; hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının virüs taşır diye erkeğin çalışmasını istemediğini, erkeğin ailesi ile görüşmek istemediğini, çocuğu ihmal ettiğini, tehdit ettiğini, pandemi sürecinde kredi çekip evin ihtiyaçları olmasına rağmen babasına verdiğini, eşine soğuk davrandığını, iş akdini habersiz feshettiğini ve evi terk ettiğini iddia ederek; davayı boşanma yönünden kabul ettiğini, tazminat, nafaka ve 100 gram mehir talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşinin işyerine gelerek eşine "pezevenk, ibne, a...koduğumu, gözünü sinkaf ettiğim" şeklinde küfür ve hakaret eden, eşinin hastalığı ile ilgilenmeyen, hastanede refakatçi olarak kalmayan, müşterek konutun temizliğine önem vermeyen davalı kadının ağır kusurlu, davalı eşine hakaret eden, annesi ile görüşmesine engel olan davacı erkeğin hafif kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olması nedeniyle hakkında yoksulluk nafakası ve tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek eş yararına kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata ve kadının maddî ve manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, kadın tanıklarının beyanının duyuma dayalı olduğunu, davalı kadının ekonomik durumunun iyi olduğunu, tazminat miktarlarının artırılması gerektiğini, maddî ve manevî tazminat yönünden faiz başlangıç tarihi ve faiz türünün hatalı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve tazminatlar yönünden faiz başlangıç tarihi ve faiz türünün yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kadının evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmediğini, evlilikleri boyunca müvekkiline kötü davrandığını, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilinin ailesi ile görüşmesine izin vermediğini belirterek; kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemece kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin az, kadının ağır kusurlu olduğu, kararda usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, davalının yasal süresi içinde cevap dilekçelerinde dayanmadığı vakıalar tanıklarca beyan edilse dahi kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, paranın alım gücü, günün ekonomik koşullarına göre, hükmedilen tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu, kadın ağır kusurlu olduğundan lehine tazminat hükmedilemeyeceği, erkek vekilinin yargılama giderlerine, tazminatlara uygulanan faiz tarihi ve türüne ilişkin istinaf istemi gerekçesiz olduğundan değerlendirilemeyeceği gerekçesi ile; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili katılma talepli temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve tazminatlar yönünden faiz başlangıç tarihi ve faiz türü yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle;istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafaka yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, tazminatlar ve faiz hükmü ile nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.