Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4476 E. 2024/1134 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusurun belirlenmesi, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, tanık beyanları ve dosya kapsamına göre, mahkemece yapılan kusur belirlemesinde ve hükmedilen tazminat miktarında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1592 E., 2023/209 K.

DAVA TARİHİ : 29.11.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/916 E., 2020/140 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma, ev eşyalarının tespiti ve teslimi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, eşyaların kadına ait olduğunun tespiti ve teslimine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen eşya davası miktarının Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı - davacı erkek vekilinin eşya davası nedeniyle hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı- davacı erkek vekilinin reddedilen yön dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli ortak ikametten kimseye haber vermeden ayrıldığını, polise ve gazetelere verilen haberlerden sonra bulunabildiğini, erkek eşin nerede olduğunun bilinmesini istemediğini, evden ayrılışlarında ailesini maddî ve manevî anlamda zor durumda bıraktığını, son terk olayının üzerinden 3 yıl geçtiğini, evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ev eşyalarının tespiti ile müvekkiline bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu kadının en küçük sorunları bile büyüterek tartıştığını, ağza alınmayacak hakaretler ettiğini, müvekkiline bankadan kredi kullandırdığını ve kredinin tamamını kadının başka bir erkekle birlikte ortak ticaret yaparak tükettiğini ancak başarısız olduklarını, kredi borçlarını müvekkilinin ödediğini, kadının son olarak 20.07.2015 tarihinde müvekkilini evden kovduğunu ancak 3. kişiler nezdinde evi terk edenin kocası olduğunu duyurduğunu, bu süre içerisinde müvekkilinin emekli aylığını kadının kullandığını, müvekkilinin de akrabalarının yardımı ile geçindiğini iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda defalarca evden kaçan eş ve baba olarak sorumluluklarını yerine getirmeyen, 2015'de evden ayrılıp arayıp sormayan, maddî-manevî destek vermeyen, eve dönmeyi reddeden, sorumsuzca yaşayan erkeğin kusurlu, kadının kusursuz olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı, ortak çocuğun reşit olduğu gerekçesi ile; asıl davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk için talep edilen tedbir ve iştirak nafakası talebinin reddine, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davacı- davalı kadının açıklama dilekçesinde yer alan (2.500,00 TL değerindeki baza, yatak, gardrop, çalışma masası ve komidinden oluşan genç odası, 2.500,00 TL değerinde çift kapılı buzdolabı, 1.500,00 TL değerinde bulaşık makinası, 1.000,00 TL değerinde fırınlı ocak, 750,00 TL değerinde yemek masası, 7.000,00 TL değerinde 6 kapılı gardrop, 2 adet şifonyer, 2 adet komidin, çift kişilik bazadan oluşan yetişkin yatak odası takımı, 12.000,00 TL değerinde oturma grubu, 2 cam sehba, 5 parça yemek odasından mütevellit salon takımı, 2.000,00 TL değerindeki 2 kanepe, 500,00 TL değerindeki 37 Ekran tüplü televizyon, 1.000,00 TL değerindeki bir adet laptop, 1.500,00 TL değerindeki 6 adet 6 metrekare halı, 1 adet 4 metrekare halı, 3 adet yatak odası halısı, 250,00 TL değerindeki arçelik marka ütü, 1.500,00 TL değerindeki arçelik marka çamaşır makinası, 1.500,00 TL değerindeki halı yıkama makinası, 1.000,00 TL değerindeki beko marka elektrik süpürgesi) ve halen erkek eşin kullanımında olan eşyaların, davacı -davalı kadına ait olduğunun tesbiti ile davacı davalıda bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, maddî-manevî tazminatlar, esik inceleme, eşya talebine itirazı bulunmadığı halde değer tespiti yapılmadan aleyhe vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, tanık beyanları, evlilik süresince yaşanan olayların gelişimi, tüm dosya kapsamı ile kararın dayandığı deliller ve gerekçeye göre, kusur belirlemesinde isabetsizlik görülmediği, eksik inceleme söz konusu olmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve tazminatların miktarında isabetsizlik görülmediği, davacı- davalı kadının talebine konu eşyaların kadının kullanımında olduğu, erkek vekilinin, tahkikat duruşmasında, "dilekçede bildirilen eşyaların davacıya bırakılması yönündeki talebi kabul ediyoruz, bu eşyalar evlilik birliği içerisinde alınılmış olup müvekkilimizin herhangi bir hak-alacak talebi yoktur." şeklinde kabul beyanı gereği, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri usule uygun olduğu gerekçesiyle; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını aynen tekrar ederek eksik inceleme yapıldığı, kusur belirlemesi, maddî-manevî tazminatlar, esik inceleme, eşya talebine itirazı bulunmadığı halde değer tespiti yapılmadan aleyhe vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi ile kadın yararına hükmedilen tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı-davacı erkek vekilinin eşya davası yönünden aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davalı- davacı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.