Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4477 E. 2023/4695 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanma koşullarının oluşup oluşmadığı, kusur dağılımı ve nafaka ile tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki olayların ve delillerin değerlendirilmesi sonucu, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun belirlenmesi ve davalı-karşı davacı erkeğin nafaka ve tazminat taleplerinin yasal koşullarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/785 E., 2023/321 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/762 E., 2021/257 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; taraflar arasında anlaşmazlık ve geçimsizlik bulunduğunu, aile içi en ufak meselelerde yaşanan kavga ve huzursuzluklara ailelerin ve yakın arkadaş çevrelerinin bizzat şahit olduklarını, erkeğin sözlü şiddetine daha fazla dayanamayan müvekkilinin çocukları ile ortak konutu terk ettiğini, taraflar arasında sevgi ve saygının kalmadığını, aynı evde yaşamaya tahammüllerinin bulunmadığını, erkeğin ortak konuttan ayrıldığını, birlikteliklerinde geçen tüm olayları her detayına kadar erkek arkadaşlarına anlattığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annesine verilmesine, çocuk yararına aylık tedbir ve iştirak nafakalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, kadının müvekkilini aşağıladığını, mal kaçırdığını, yatağını ayırdığını, kadının tek derdinin maddîyat olduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Uğur Selim'in velâyetinin babasına verilmesine, erkek yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 350.000,00 TL maddî, 350.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ; taraflar arasında sürekli kavgalar yaşandığı, erkeğin eşine küfür ve hakaretlerde bulunduğu şiddet uyguladığı, kadının ise eşini aşağıladığı, onu istemediğini her yerde söylediği, kapıcı dairesinden üst kata taşındıktan sonra eşini evden attığı, boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu oldukları, erkeğin nafaka ve tazminat taleplerinin yasal koşullarının oluşmadığı, ortak çocukların ergin olduğundan velâyet ve iştirak nafakası talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, velâyet, tedbir ve iştirak nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin tedbir-yoksulluk nafakası ve maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili, eksik inceleme ile karar verildiğini, kadının tam kusurlu olduğunu, asıl davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin boşanmakla yoksulluğa düştüğünü, müvekkili yararına nafaka ve tazminata karar verilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflarca süresinde sunulan dilekçelerde usulüne uygun olarak dayanılan ve çekişmeli olarak belirlenen vakıalara göre; İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında yazım hataları bulunması, özenli ve titiz bir gerekçe yazılmamış ise de, Mahkemece kadına yüklenen kusurların kesinleştiği, erkeğe yüklenen küfür ve hakaret sözleriyle psikolojik şiddet uyguladığına ilişkin kusurun somut, görgüye dayalı, tutarlı tanık anlatımları ve sunulan tüm delillerle kanıtlandığı, daha öncesinde açılan boşanma davasından sonra barışarak bir araya gelmeleri sonucu öncesinde yaşanan olayların af ve hoşgörü ile karşılanması nedeniyle hükme esas alınamayacağı belirlenmekle, Mahkemece kusurların nitelendirilmesinde sonucu itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği, gerçekleşen eylemlerine göre de, boşanmaya neden olaylarda tarafların eşit kusurlu bulunduklarına ilişkin kusur belirlemesinin ve kadının yasal koşulları gerçekleşen davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin yerinde olduğu, gerçekleşen kusur derecelerine göre, boşanmaya neden olan olaylarda eşit derecede kusurlu olduğu anlaşılan erkek yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında düzenlenen maddî ve manevî tazminata ilişkin yasal koşulların oluşmadığı, tarafların çalışmadığı, belirlenen ekonomik ve sosyal durumları arasında denklik bulunduğu, çalışmayan ve gelir sahibi olmayan kadının nafaka ödemekle yükümlü tutulamayacağı, erkeğin tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, ile reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, karşılıklı boşanma davası olup, kadının davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, erkek yararına nafaka ve tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.