"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1635 E., 2023/184 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/488 E., 2020/173 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilere karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesi ile; evlendikten sonra erkeğin ailesine ait aile apartmanında erkeğin ailesi ile birlikte yaşamaya başladığını, her ne kadar bağımsız bir dairede yaşıyor görünseler de, müdahalenin evliliğin ilk günlerinden başladığını, artarak devam ettiğini, erkeğin anne ve babasının kendilerinde mevcut anahtar ile istedikleri saatte müşterek haneye girip çıktığını, davacı- davalının buna tepki göstermesi karşısında da evin kendilerine ait olduğunu ve istedikleri gibi girip çıkabileceklerini beyan ederek davacı- davalının özel hayatına müdahale ederek geçimsizliğin başlamasına ve taraflar arasında münakaşanın başlamasına sebebiyet verdiklerini, henüz düğün salonunda iken erkeğin ailesi tarafından erkeğin de rızası ile el konulması gerekse bahsedilen nedenlerle başlayan geçimsizlik ilerleyen süreçte artarak devam ettiğini ve de erkek ve babasının darp raporlarından da anlaşılacağı üzere kadını darp etmelerine kadar ulaştığını, yaşadığı tüm darp, korku, stres nedeniyle hamile olan müvekkilinin çocuğunu düşürdüğünü ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesi ile; karşı tarafın tanışma sürecinde ve nişanlılıkta son derece ılımlı bir hanım görüntüsü verdiğini, evlendikten sonra hırçın ve kıskanç bir yapıya sahip olduğunun fark edildiğini, karşı tarafın müvekkili gereksiz yere bir çok kez kıskandığını bu sebeplerle müvekkil ile kırıcı tartışmalar yaşadığını, karşı tarafın evlendikleri günden bu yana müvekkilin ailesini benimsemediğini onlara karşı saygısız ve kötü davrandığını, hakaret ettiğini, karşı tarafın sürekli tartışma çıkarma isteği, müvekkilini ailesinden soğutma çabaları, son olarak evi terk etmesi, gibi durumlar yüzünden kendisini soğuttuğunu, ileri sürerek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, erkek lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına karşı fiziksel şiddet uyguladığı ve bu şiddet sonrası davacının evden ayrıldığı kısa bir süre sonra da düşük yaptığı, erkeğin ileri sürdüğü iddiaların ispat edilemediği, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının her hangi bir işi ve sabit gelirinin bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle, erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddi ile karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; delillerin hatalı değerlendirildiğini, kusur belirlemesinin yerinde olmadığını, birleşen davanın ispatlandığını, gerekçenin yetersiz olduğunu, tazminat ve nafaka şartlarının oluşmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dilekçeler aşamasında dayanılan ve hükme esas alınan erkeğe yüklenilen kusurların, somut görgüye dayalı tutarlı tanık anlatımları ve sunulan deliller ile kanıtlandığı, öne sürülen ancak ispat edilemeyen vakıaların kadına kusur olarak yüklenilmemesinin yerinde olduğu, kusur tespiti ve nitelendirmesinde, kadının davasının kabulünde, yeterli gerekçe ile boşanmaya karar verilmesinde, erkeğin birleşen davasının reddine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir-yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların esası ve tedbir nafakası ile maddî manevî tazminatların miktarlarının yerinde olduğu, tarafların evlilik süresi, kadının yaşı, çalışmaya engel halinin olmaması, yeniden evlenebilme şansı ile hakkaniyet ilkesi gereğince kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilgili hüküm kaldırılarak kadın yararına 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına karar verilmiş, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi, reddedilen davası, nafaka ve tazminat yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının da kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına hükmedilen nafaka ile tazminatlar ve erkeğin reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.