Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4509 E. 2024/3303 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının azlığı nedeniyle temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1728 E., 2023/576 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaman 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/486 E., 2021/356 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakası, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet alacaklarının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında yaşanan olaylarda asıl ve tam kusurlunun davacı olduğunu, müvekkilinin eşine ve çocuklarını sevdiğini, biraraya gelmek ve evliliği sürdürmek istediğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, eve geç geldiğini ya da hiç gelmediğini, kadın ve çocuk ...'ye küfürler ettiğini, kadın ve çocuk ...'ye para vermediği evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeği tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, çocuk ...'nin velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, kadın için aylık 500,00 TL tedbir 750,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk ... için aylık 350,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, çocuk ... için aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, kadın lehine 20.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ziynet alacağı davasının reddi, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönlerinden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tedbir-yolsulluk-iştirak nafakası ve maddî-manevî tazminatlar yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe verilen kusurlardan çocuğa hakaret ettiği hususu vakıa olmadığı halde bu hususta kusur verilmesinin hatalı olduğu yine eve geç geldiği ya da hiç gelmediği hususunda dinlenen tanık beyanlarının soyut olduğu halde bu husustan kusur verilmesinin hatalı olduğu, erkeğe verilen diğer kusurların sabit olduğu erkeğin kadını sevdiğini, evliliği sürdürmek istediğini söylemekle eşinin tüm kusurlarını affetmiş sayılacağı, kadına kusur verilmemesinin doğru ve yerinde olduğu, diğer istinaf konusu edilen hükümlerin usule ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı kadının ziynet alacağı davası ve bu davaya yönelik istinaf talebinin bu dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine, davalı erkek vekilinin, kusur dışındaki tüm istinaf talebinin esastan reddine, davalı erkek vekilinin, kusura yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili kadın nafakaların ve tazminatların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tedbir, yoksulluk, iştirak nafakaları ile, maddî ve manevî tazminatların mıktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

2. Davacı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.