"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/470 E., 2023/484 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/849 E., 2022/555 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı davanın reddine, asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı- davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadını hor gördüğünü, değer vermediğini, sen topalsın, seni yanımda taşımak istemiyorum şeklinde söylemlerde bulunduğunu, davalının cinsel yönden de davacıya işkence ettiğini, cinlerle yatıp kalkıyorsun dediğini, davalının davacının ailesine ağır hakaretler ve küfürler ettiğini, uyguladığı şiddeti çocuklara anlatmaması konusunda davalının davacıyı tehdit ettiğini, bir gün yine davalının davacıya şiddet uygulayıp, küfürler ettiğini, hem iftiraya uğrayıp hem dayak yediğini, gelinin olayı fark ettiğini, arayı bulmak için konuştuklarında bastonlu topal kadını eşim olarak istemiyorum, utanıyorum dediğini, davalının tutarsız davranışları sebebiyle mahkemece takdir edilmesi halinde hastaneden akıl ve sağlığına ilişkin rapor alınmasını, başka kadınlarla görüştüğünü, bunu etrafada anlattığını, davalının müstehcen videolar ve görüntüler izleyerek davacıdan videolardaki görüntüler gibi isteklerde bulunduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, aile konutu şerhi konulmasına, konutun ve ev eşyalarının dava süresince davacıya tahsis edilmesine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının erkeğe tatlı dil, güler yüz göstermediğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, annesine yönelik defol git buradan dama mı gidersin odana mı gidersin seni görmek istemiyorum dediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, kadına karşı kırıcı ve aşağılayıcı tarzda konuştuğu, eşine cinlerin musallat olduğunu iddia ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 900,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin eksik olduğunu, erkeğin diğer kusurlarının değerlendirilmemesinin hatalı olduğunu, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadının davasının kabulüne ve fer'îlerine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kendi davasının reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın her iki dava yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile kusura ilişkin yapılan değerlendirmede ve kadın tarafından açılan davanın kabulüne, erkek tarafından açılan karşı davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğunu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen tedbir nafakanın miktarında herhangi bir isabetsizliğin olmadığı, ancak hükmedilen yoksulluk nafaka miktarının düşük olduğu; kadın yararına hükmedilen tazminat miktarları, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, evliliğin devam ettiği süre, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilgili hükümlerin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen kusurlara göre hükmedilen yoksulluk nafakası ile tedbir nafakası miktarının az olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının nafaka miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte kusur belirlemesinin ve fer'îlerin hatalı olduğun, davasının kabulüne karar verilmesinin gerektiğini, kadının davasının reddine karar verilmesinin gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının her iki dava yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulüne ve erkeğin davasının reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ile fer'îlerine ilişkin kurulan hükmün doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.