Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4515 E. 2024/1108 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, davalı erkeğin kusur durumu, kadının maddi ve manevi tazminat ile nafaka taleplerinin yerindeliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, davalı erkeğin eşinin tedavisine devam ettirmeyerek yükümlülüğünü yerine getirmediği ve bu hususta tam kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanmaya, nafaka ve tazminatlara hükmedilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1879 E., 2023/567 K.

DAVA TARİHİ : 18.10.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akşehir 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/590 E., 2022/294 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi karar davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına karşı ilgisiz olduğunu, tedavi sürecinde hastaneye götürmediğini, sorumsuz olduğunu, fiilen otuz aydır ayrı olduklarını o süreçte çocuğu ve kadını aramadığını, ihtiyaçları ile ilgilenmediğini iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının üç yıl önce evi terk ettiğini, vajinismus hastası olduğunu bu nedenle evliliklerinin ilk altı yılında cinsel birlikteliklerinin olamadığını, sonra kadını Dr. Haydar DÜMEN'in muayenehanesine götürdüğünü ve bundan sonra çocuklarının olduğunu, kadının tedaviye devam etmediğini geçimsizliklerinin tek nedeninin bu olduğunu belirterek kadının açtığı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 14.01.2021 tarih ve 2019/580 E., 2021/18 K. sayılı kararı ile; erkeğin hastalandığında kadını doktora götürmediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı, sorumluluklarını yerine getirmediği bu haliyle tam kusurlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına ve aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına ve aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili;delilleri toplanmadan karar verildiği, davanın kabulü, kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar; çocuk yararına takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 29.11.2021 tarih ve 2021/818 E., 2021/2017 K. sayılı kararı ile; erkek tarafından, kadının vajinusmus rahatsızlığının olduğunun, bu konuda tedaviden ve cinsel ilişkiden kaçındığının iddia edildiği, davacı kadında vajinusmus rahatsızlığının olduğu sabit olmakla birlikte tedaviden kaçındığı yönündeki iddia kapsamında tedavi evrakları getirtilmeden yargılamaya devam edilmesinin hatalı olduğu anlaşıldığından erkeğin delillerin toplanmadan karar verildiğine yönelik istinaf talebinin kabulü ile sair istinaf sebepleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin; uygulanan tedavi sonrası çocuklarının olmasından sonra kadının tedavisine devam ettirmeyerek bu hususta üzerine düşen yükümlülüğü göstermediğinden davada tam kusurlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına ve aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına ve aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar; çocuk yararına takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğe verilen kusurun doğru ve yerinde olduğu, erkeğin hastane kayıtları ve rapor aldırılması deliline dayandığı, bunun haricinde başkaca delile dayanmadığı, erkeğin davacı kadının kusurlarını ispatlayamadığı, kararın istinaf edilen diğer hususlar yönünden de usul ve yasaya uygun olduğundan davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar; çocuk yararına takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir, yoksulluk, iştirak nafakaları talep edebilme şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 71 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.