Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4530 E. 2024/1062 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, buna bağlı olarak maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve kişisel eşyaların iadesi isteminin reddinin yerinde olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, erkeğin kadına fiziksel şiddet uygulaması ve sürekli alkol tüketmesi nedeniyle tam kusurlu olduğuna, kadının ise kusurunun bulunmadığına dair yeterli ve yerinde gerekçe bulunduğu gözetilerek, istinaf mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/409 E., 2023/545 K.

DAVA TARİHİ : 22.09.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/1065 E., 2021/1421 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın ve ferîlerinin reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı- karşı davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli alkol kullandığını, alkol aldıktan sonra davacıya ve ailesine hakaret ve küfürler ettiğini, tehdit ettiğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, davalının aynı zamanda uyuşturucu da kullandığını, davalının hırsızlık, güveni kötüye kullanma, kasten yaralama ve tehdit suçlarından sabıkası olduğunu, kadının bunu evlendikten sonra davalının ailesinden duyduğunu iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeni ile boşanmalarına, kadın yararına 150.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini, tarafların tanıştıkları günden bu yana kadının davalının alkol kullandığını bildiğini, hatta birlikte alkol aldıklarını, taraflar arasında gerçekleşen sözlü kavga ve tartışmaların karşılıklı gerçekleştiğini, çoğu zaman erkeğin, kadın eşin kendisine karşı hakaret etmesine dayanamadığını ve zaman zaman kendisine karşılık verdiğini, kadın ve ailesinin tartışmada davacıya yönelik şiddet içeren davranışının olduğunu, aldırdığı koruma kararı ile erkeğin eve girmesini engellediğini, erkekten habersiz bir şekilde kapı kilidini değiştirdiğini, başka insanların yanında erkeğe hakaret ettiğini, sürekli telefonla ilgilendiğini, evlilik birliğine dair mahrem sırları ailesine anlattığını, ev işlerinden sürekli kaçındığını iddia ederek; karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, 30.000,00TL maddî, 20.000,00TL manevî tazminata, kişisel eşyalarının iadesine mümkün olmazsa nakdi değerinin kadından tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya içeriği deliller ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, sürekli alkol tükettiği, fiziksel şiddetin tanık beyanları ve Kocaeli 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/329 Esas-2021/4 karar sayılı kararı ile sabit olduğu, davacı kadını kasten yaralamaktan cezalandırılmasına karar verildiği, bu nedenle erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, kadının kusurunun bulunmadığı, asıl davacı kadının dilekçesinde aynı zamanda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 163 üncü maddesine dayalı olarak talepte bulunduğu, davalı erkeğin birden çok sayıda suça karışması ile sabıka kaydı olduğu, söz konusu suçların evlilik birliğinden önce olduğu, evlilik birliğinin devamında olmadığı, karşı dava yönünden ise erkeğin tam kusurlu olduğu, kimse kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceği gerekçesi ile asıl davada haysiyetsiz yaşam sürme ve suç işleme nedeni ile açılan davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin boşanma davasının ve tazminat taleplerinin reddine, karşı davacının kişisel eşya taleplerinin ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme'nin boşanma kararını davacının dava dilekçesinde dahi dayanmadığı vakıaları anlatan taraflı tanık beyanlarına dayandırmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının ailesi tarafından erkeğe fiziksel şiddet uygulandığını, kadının iddialarını ispatlayamadığını, kadının tazminat taleplerinin reddinin gerektiğini, kadının tam kusurlu olduğunu, eksik inceleme yapıldığını, tanıkların beyanlarının alınması aşamasında tanıklarına karşı tarafın çokça müdahalesinin olduğunu, karşı taraf tanıklarının uzun uzun dinlendiğini, erkek tanıklarının dinlenirken sık sık sözlerinin kesildiğini beyan ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, karşı boşanma davasının reddi, kabul edilen maddî ve manevî tazminat, reddedilen kişisel eşya, maddî ve manevî tazminat yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, karşı boşanma davasının reddi, kabul edilen maddî ve manevî tazminat, reddedilen kişisel eşya, maddî ve manevî tazminat yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadına yüklenecek kusurun bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, yasal koşulları oluştu ise tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, asıl ve karşı boşanma davasının kabulünün yasal şartlarının oluşup oluşmadığı, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebi ile kişisel eşyalarının iadesi isteminin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.