Logo

2. Hukuk Dairesi2023/454 E. 2023/3946 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, kadın yararına hükmedilen yoksulluk, maddi ve manevi tazminat miktarlarının hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece yapılan yargılama ve kusur belirlemesi ile hükmedilen tazminat miktarlarının usul ve hukuka uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2384 E., 2022/1470 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 18. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/836 E., 2020/191 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadının sair, erkeğin tüm istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evliliğin başından itibaren kadını aşağıladığını, kadına ve kadının kök ailesine hakaret ettiğini, kadını hizmetçi gibi kullanıldığını, fiziksel ve psikolojik şiddet uygulandığını, kadının ve çocukların maddî ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, onlara da hakaret ettiğini, erkeğin şiddet eğilimi olduğunu, kadını korkutarak evden gitmesine neden olduğunu, kadının kök aile bireylerini öldürmekle tehdit ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk...ın velâyetinin anneye bırakılmasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL, ortak çocuklardan ...ve... yararına aylık ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra bu miktarları üzerinden yoksulluk ve iştirak nafakası takdirine, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kadının erkeğin itibarını sarstığını ileri sürerek boşanmayı kabul ettiğini, erkek yararına 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin evlilik hayatı boyunca eşine karşı hakaret ve küfür ettiği, elinde bıçakla evden kovduğu, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk...ın karar tarihi itibariyle ergin olması nedeniyle velâyeti hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk yararına ergin olduğu tarihe kadar aylık 750,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, bu nafakanın iştirak/yardım nafakası olarak devamı yönündeki kadının talebinin reddine, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, kadının emekli olması nedeniyle yasal şartları bulunmayan yoksulluk nafakası talebinin reddine, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatların miktarı, iştirak ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, küfür ve hakaret ettiği, kadının annesi ve babasını, kardeşini öldürmekle tehdit ettiği, erkeğin elinde bıçakla kadının kardeşini kasdederek "bu gitsin" diyerek kadına bağırdığı ve kadının kardeşinin üzerine yürüdüğü, böylece evlilik birliğinin sona ermesinde davacı kadının kusursuz, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının çalışmadığı, sabit bir gelirinin bulunmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları ile kusur derecelerine nazaran kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının kusur tespitine, yoksulluk nafakası talebinin reddine, maddî ve manevî tazminat miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile taraflara yüklenen kusur oranları değişmediğinden, gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilmesine, yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminata ilişkin verilen kararın kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadın yararına 700,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının sair, erkeğin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusur oranının yerinde olduğunu bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararının yerinde olmadığını ileri sürerek kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak davanını kabulünün yerine olup olmadığı, kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesine ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşti ise miktarların hakkaniyete uygun olarak belirlenip belirlenmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.