"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/515 E., 2023/651 K.
DAVA TARİHİ : 21.06.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/444 E., 2020/618 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı- karşı davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; kadının hasta olduğunu ve uzun yıllar tedavi gördüğünü, 2019 yılı Ocak ayından beri hareketlerinin değiştiğini, sürekli telefonla meşgul olduğunu, geceleri geç saatlere kadar sosyal medyadan paylaşımlar yaptığını, kadının erkek adına kayıtlı hattı kullandığını, erkeğin telefona baktığında kadının başka erkekler ile cinsel içerikli yazışmalar yaptığını, cinsel içerikli fotoğraflar gönderip aldığını gördüğünü, bunu öğrenen kadının erkeğe ağır hakaretler ettiğini, kadının özür dilediğini, birlikte yaşamaya devam ettiklerini, kadının aynı telefonu kullanmaya devam ettiğini, kadının sonrasında aynı eylemlerine devam ettiğini, sosyal medya üzerinden cinsel içerikli konuşmalar yaptığını, en son yaşanan tartışmada eve polis çağırdıklarını, kadının evden ayrıldığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının okuma yazmasının dahi olmadığını, mesajlar göndermesi iddiasının asılsız olduğunu, iddiaları kabul etmediklerini, erkeğin kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin kadına farklı erkeklerle konuşmaları zorla yaptırdığını, kadın uyurken fotoğraflarını çekip erkeklere gönderdiğini, kadın ile anal ilişki yaşamak istediğini, kabul etmeyince kadını dövdüğünü, hakaret ettiğini, kadını evi terke zorladığını, kayın pederinin kadını taciz etmeye çalıştığını, kayın pederinin kadını tehdit edip, üst dişlerini çektirip altın diş taktırdığını, görümcesinin kadına şiddet uygulamasına erkeğin sessiz kaldığını, doğumdan sonra vefat eden çocuğunu kadına göstermediklerini, en son İzmir'e taşındıklarını, erkeğin kardeşleri ile birlikte yaşadıklarını, erkeğin cinsel içerikli videolar izlediğini, kadına kanser teşhisi konulduğunu, tedavisinde ve sonrasında erkeğin destek olmadığını, ''sen hastalıklısın, kadın değilsin'' şeklinde aşağılayıcı sözler sarfettiğini, kadını eve kapatıp ailesi ile iletişimini engellediğini, eve para bırakmadığını, kadının ihtiyaçlarını karşılamadığını, zorla kadını hocalara götürüp, peçe ve çarşaf giydirmeye çalıştığını, kadının el işinden olan kazancını zorla elinden aldığını, erkeğin aşırı kıskanç olduğunu, evden çıkmaması için kadının saçlarını sıfıra vurdurduğunu, kadının telefonundan instagram hesabı açıp, tanımadığı erkeklere arkadaşlık isteği gönderdiğini, bu kişilerle konuşmasını istediğini, kadına büyü yaptırdığını, en son kadının pantolon giyme meselesi yüzünden tartışma yaşandığını, kadını darp ettiğini, polis çağırdığını, sonrasında kadını elindeki fotoğrafları ailesine göndermekle tehdit ettiğini, kadının şikayetini geri almak zorunda kaldığını, zorla ve tehditle kadının çıplak fotoğraflarını çektiğini, kadını dini olarak boşadığını söylediğini, kadının sığınma evine sığındığını iddia ederek, asıl davanın reddine, açılan karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına aylık 1.500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artttırılmasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı tanıklarının beyanlarına göre davalı karşı davacının telefonla fazlaca ilgilendiği, tarafların ortak çocuğu Fatma'nın bu mesajları gördüğü ve tanıklara gösterdiği, evlilik dışında başka bir erkekle olan uygunsuz yazışmalar ve fotoğrafların yer aldığı, dinlenilen davalı karşı davacı tanıklarının beyanlarına göre ise Aydın'ın eşi Mihri'ye psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, Aydın'ın işi sebebiyle genellikle eve gelmediği, geldiği süreçlerde de eşine şiddet uyguladığı, bu şekilde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, eşine psikolojik ve fiziksel şiddet uygulayan erkeğin kusurunun, eşine karşı güven sarsıcı davranışları olan kadına göre daha ağır kusur kabul edildiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuklardan Rojin için aylık 200,00 TL tedbir ve aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, Nehir için aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 5.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, daha ağır kusurlu kabul edildiğinden erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... erkek istinaf dilekçesinde özetle; karşı tarafın iddialarını ispatlayamadığını, dosya kapsamına,dinlenen tanık beyanlarına ve (erkeğin şiddet uygulamış olduğu iddialarını kabul anlamına gelmemek üzere),Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.02.2016 tarihli ve 2014/813 E.2016/157 K.sayılı kararına açık bir şekilde aykırılık teşkil etmekte olduğunu, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğinin ortaya çıkmasından sonra erkeğin ağır tahrik altında kadına fiziksel şiddet uyguladığı farz edilse dahi erkeğin ağır kusurlu olmayacağını beyan ederek, kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı- karşı davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- karşı davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı- karşı davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının ispatlanan başka kusurlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.