Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4576 E. 2024/1236 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin karşı davasının reddine, erkeğe yüklenen kusur oranına, kadına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarına itiraz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Toplanan delillerden tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, yaşları ve ortak çocuklarının bulunmaması da dikkate alındığında, yoksulluk nafakasının toptan ödenmesi yönünde değerlendirme yapılmamış olması doğru görülmeyerek, ilk derece mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/194 E., 2023/414 K.

DAVA TARİHİ : 06.08.2019 - 19.09.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 30. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/34 E., 2021/222 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kadına ayrı bir konut açmadığını, erkeğin ailesi ile birlikte yaşandığını, kadın ve ev ile ilgilenmediğini, tüm maaşını annesine gönderdiğini, ailesinin talimatları ile hareket ettiğini, kadını daha sonra yanına Siirt'e aldığını ancak eylemlerinin şiddetinin arttığını, hakaret edip şiddet uygulamaya başladığını, şiddet nedeniyle kadının düşük yaptığını, erkeğin alenen başka kadınlarla birlikte olarak sadakatsiz davrandığını, 01.01.2018 de kadın erkeğin telefonunu karıştırdığında erkeğin internet üzerinden tanıştığı başka bir kadın ile görüştüğünü, bunu erkeğe sorduğunda kadına hakaret edip fiziksel şiddet uyguladığını, ayrılıp barışma evresinden sonra kadının tekrar ailesinin yanına göndererek bir kadınla ilişki yaşadığını, telefonda başka bir kadınla fuhuş pazarlığı yaptığını, daha sonra tüm sosyal medya hesaplarından alenen başka kadınlarla iletişime geçtiğini, kadını evden kovduğunu, erkeğin telefonuna casus program yüklendiği iddiasının asılsız olduğunu, erkeğin başka kadınlarla olan birlikteliklerini kadına anlatması nedeniyle böyle bir program yüklemeye gerek kalmadığını belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 4.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 3.000,00TL maddî ve 100.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin uzman çavuş olduğu, kadının, erkeğin işi nedeniyle ortak alınan karar sonucu erkeğin ailesinin yanında kaldığını, kadının erkeği ailesi ve evresi içinde defalarca küçük düşürdüğünü, sinkaflı sözler içeren hakaretlerde bulunduğunu, erkeğin ailesine soğuk davrandığını, erkeğin maaş kartının kadında olduğunu, kadının yüklü miktarda harcama yapıp erkeği borçlandırdığını, aşırı kıskanç ve paranoyak tavırlarla erkeğe sürekli aldatma ithamlarında bulunarak erkeğe psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin telefonuna casus program yükleyerek özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğini, erkeğin bir operasyona katıldığı sırada bir ihtiyacı olur düşüncesi ile eve bıraktığı nakit parayı kadının keyfi bir şekilde harcadığını, erkeğin kadının babası ve abileri tarafından tehdit edildiğini belirterek karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00TL maddî ve 100.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı ve ikrarı doğrultusunda erkeğin, kadına karşı sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı, kadının çalışmadığı, ailesinin yardımı ile geçindiği anlaşıldığından yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile karşı davanın reddi ile asıl davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 3.000,00TL maddî, 80.000,00TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin tam kusurlu olduğu tespitinin doğru olduğu, erkeğin tanık anlatımının zaman belirtmeyen izahlardan ibaret olduğu, hükme esas alınamayacağı, SGK hizmet dökümünden kadının gelirinin asgari ücret seviyesinde olduğu, mal varlığının bulunmadığı, asgari ücret seviyesindeki gelirin kadını yoksulluktan kurtarmayacağı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında, kadının boşanmayla birlikte yoksulluğa düşeceği, hükmedilen miktarların tarafların ekonomik ve sosyal durumuna uygun olduğu, sonuç olarak İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı-davacı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın kadının tanıklarının beyanlarına dayanılarak verildiğini, erkeğin tanık beyanlarını ise zaman belirtilmediği gerekçesi ile değerlendirilmediğini, tanıkların evliliğin son zamanlarına tanıklık ettiğini, kadının erkeğin telefonuna casus program yükleyerek elde ettiği delillerin hukuka aykırı olduğunu, erkeğin kadını aldatmadığını, evliliğin sona ermesinde kadının tam kusurlu olduğunu, tanık beyanlarında kadının çalıştığı belirtildiği ve asgari ücret aldığı gerekçesi ile aleyhe nafakaya hükmedilmesinin haksız olduğunu, hükmedilen tazminatların kaldırılması gerektiğini belirterek karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin karşı davasının reddi kararı ile erkeğe yüklenen kusurun dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadının kusurunun ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Yasal olarak yoksulluk nafakasının, toptan veya durumun gereklerine göre aylık irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Toplanan delillerden tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, yaşları ve ortak çocuklarının bulunmaması da dikkate alındığında, kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin birinci fıkrası nazara alınarak yoksulluk nafakası yönünden bir defaya mahsus olmak üzere "toptan" ödenmesi yönünde değerlendirme yapılmamış olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden erkek yararına ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasının toptan hükmedilmemesi yönünden BOZULMASINA,

3.Davalı-davacı erkek vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine,

27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.