Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4593 E. 2024/3111 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı açılan boşanma davalarında hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin itiraz.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1577 E., 2023/639 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/148 E., 2020/267 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davaları ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; tarafların fikren ve ruhen anlaşamadıklarını, aralarında geçimsizlik bulunduğunu ve ayrı yaşadıklarını, evliliklerinin fiilen bittiğini, müvekkilinin 2013 yılında Bursa 7. Aile Mahkemesinin 2013/477 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, bu davanın mahkemece reddedildiğini, red kararının kesinleşmesinden bu yana 3 yıl geçtiğini, tarafların tekrar bir araya gelmediğini iddia ederek tarafların eylemli ayrılık hukuki nedenine dayalı boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkek eşin, Bursa 7. Aile Mahkemesinin 2013/477 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, ağır kusurlu olması nedeniyle boşanma davasının reddedildiğini, bu davadan sonra tarafların bir araya gelmediklerini, erkeğin evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, dava dışı kadın ile yaşadığını, ortak çocukların babalarının yanını gittiklerinde fiziksel şiddet gördüklerini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine çocukların her biri yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile ve 75.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini müvekkiline ait ziynet eşyalarının aynen iadesine aynen iade olmadığı takdirde bedeline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkek eşin kadın aleyhine açtığı Bursa 7. Aile Mahkemesinin 2013/477 Esas-2014/226 Karar sayılı boşanma davasının reddine karar verildiği, kararın 09.06.2014 tarihinde kesinleştiği, erkeğin, başka bir bayanla birlikte yaşadığı, çocuklarının ihityaçlarını karşılamadığı, boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleştiği tarihten sonra aradan geçen 3 yıllık süre zarfında tarafların bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmedikleri, karı koca hayatı yaşamadıkları, eylemli ayrılık hukuki nedenine dayalı boşanma davası koşulların taraflar lehine oluştuğu, kadının davasının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle dayalı olduğu, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların yaşları, eğitim durumu, velayete ilişkin uzman raporu içeriği dikkate alındığında çocukların velayetinin annelerine verilmesinin üstün yararlarına olduğu ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu. kadının ziynet alacağı davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 350,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 150,00 TL tedbir ve 250,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin 28.09.2020 tarihli ek kararı ile; davacı- davalı erkek vekiline eksik harçların ve giderin yatırılması için 09.09.2020 tarihli muhtıra gönderilmiş ve istinaf incelemesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilebilmesini teminen gerekli olan harcın ve posta giderinin yatırılması istenmiş, muhtıra 15.09.2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen yalnızca 10.09.2020 tarihinde 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı yatırılmış fakat 54,40 TL istinaf karar harcı ile istinaf posta giderinin bildirilen süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle; istinaf başvurusundan vazgeçilmiş sayılarak istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına, karar verilmiş, ek karara karşı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmamıştır.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatların ve nafakaların miktarı, reddedilen ziynet eşyaları yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları, kadının ve ortak çocukların zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının ve çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının az olduğu, kadın tarafından davaya konu edilen ziynet eşyalarının varlığının, cins adet ve değerleri ile erkek tarafından işyeri açmak için bozdurulup geri alınmadığının, kadın tarafından ispatlandığı, bunun aksinin yani ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere alınıp bozdurulduğunun erkek tarafından iddia ve ispat edilemediği, bu nedenle ziynet eşyası alacağı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, ispatlanamadığından bahisle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı ve sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadın eşin istinaf başvurusunun tazminatlar ve nafakaların miktarı, reddedilen ziynet eşyası alacağı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ile kararın kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocukların her biri yararına 400,00 TL iştirak nafakasına, kadının ziynet alacağı talebinin kabulü ile, 1 adet 15 gram 22 ayar bileziğin, iki adet toplam 34 gram 22 ayar bileziğin, 1 adet 20 gram 22 ayar bileziğin, 4 adet çeyrek altının, 1 adet 20 gram 14 ayar yarım metre kösteğin aynen iadesine , kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 17.04.2023 tarihli ek kararı ile; davaya konu ziynet talebinin kabul ve red değerinin temyiz sınırının altında olduğu gerekçesiyle; davacı- davalı erkek eşin ziynet alacağına ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, ek karara karşı erkek vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmamıştır.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının boşanma davasının tüm talepleri ile reddine karar verilmesi istemiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında hükmedilen nafaka ve tazminat miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 174 üncü, 175 inci, 182 nci maddeleri, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.