"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/722 E., 2023/702 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/623 E., 2023/26 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, kadının kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının önceki evliliğinden olan kızının borçlarını kendisine ödeterek yanlarına getirdiğini, ısrarla para ve taşınmazın tapusunu istediğini, davalının kızı ...'ın üzerine devrettiğini, maaş kartını kızı ile alıp para çekip harcadıklarını, davalının yatağını ayırdığını, ortak hanede değil kızı ...'ın yanında Kayseri'de yaşamaya başladığını, kız kardeşi ve kızı ile saldırdığını, tehdit ettiğini, boşanmayacağım seni süründüreceğim diye evden ayrıldığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının kulağının duymadığını, şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, çocuklarının baskısına karşı koymadığını, aralarını çocukların açtığını, kız kardeşine asıldığını, onunla evlenmek istediğini söylediğini, bu yüzden ayrıldıklarını, iddiaların hiçbirinin doğru olmadığını, evi ve arabayı kızının bedel ödeyerek satın aldığını, maaş kartını da almadığını belirterek davanın reddi ile aylık 5.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata faizi ile birlikte talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı asilin yargılama sırasında vefat ettiği anlaşıldığından yargılamaya kusur tespiti konusunda devam edildiği, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalının kız kardeşinin davacıya yönelik "boşanmayacak biz onu süründüreceğiz" şekilindeki sözlerine sessiz kaldığı, davacının ise çocuklarının boşanması yönündeki baskılarının etkisinde kalarak onların sözüyle hareket ettiği, kadının boşanma yönünden kusurunun bulunduğuna davacının 07.11.2021 tarihinde boşanma davasının devamı sırasında vefat ettiğinden boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafına yüklenen kusurun gerekçesinin olmadığını, böyle bir kusur yüklemesinin hatalı olduğunu, çocukların baskısı ile açılmış bir dava olup hiçbir kusurunun bulunmadığını belirterek kusur belirlemesi ve karar verilmesine yer olmadığı kararı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2-Davacı erkek mirasçıları vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın doğru olduğunu ancak gerekçeleri eksik ve hatalı olduğunu, müteveffa eşe kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, böyle bir iddianın ispat edilemediği yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi tarafından taraf delillerinin toplandığı, usul hükümlerinin uygulanmasında bir hata edilmediği ancak kusurlu vakıa ve kusur derecesinin belirlenmesinde hata yapıldığının anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesinin davalı kadına yüklediği "kız kardeşinin davacıya yönelik "boşanmayacağız bir onu süründüreceğiz" sözüne kadının sessiz kaldığı vakıası tanık Bekir'in huzurunda taraflar ayrılmaya karar verip ayrı yaşamaya başladıklarında sarf edilen bir söz olduğundan davalı kadına kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu, tanık beyanları ile olayların akışına göre evliliğin son dönemlerinde kadının ... kasabasındaki ortak konutta eşini sık sık yalnız bırakarak Kayseri'deki kızının yanına gittiği ve uzun süreli kaldığı,erkeği ihmal ettiği anlaşıldığından eşler arasındaki bu durumda davacı eş yönünden evlilik birliğini temelden sarstığı, kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar vermek gerektiği, İlk Derece Mahkemesince kadının 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 181inci maddesi gereğince kusurlu olduğunun tespitine hükmedilmiş ise de kurulan hükmün eksik bırakıldığı, hüküm kısmının 2 nolu bendinin kaldırılarak "davalı kadının TMK 181/2 maddesine göre boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine" karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasında davacı erkeğin ölümü nedeniyle evlilik birliğinin sona ermesi üzerine, davalı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olup olmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 181 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.