"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/698 E., 2023/720 K.
DAVA TARİHİ : 16.12.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/979 E., 2023/137 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; kadının evlendikten iki ay sonra erkeğin fiziksel ve psikolojik şiddetine maruz kalmaya başladığını, erkeğin ailesi ile birlikte oturulurken erkeğin kadının boğazını sıktığını, ağır küfür ve hakaretler ettiğini, son olayda ise erkeğin hakaret ve küfürler ederek kadına saldırdığını, kadına tekme tokat atarak evden kovduğunu, kadının çantasını dahi almaya izin vermeden geç saatte yalnız başına sokakta kalmasına neden olduğunu, daha sonra kadını kardeşinin gelip aldığını, kadın darp raporu alıp şikayetçi olmak istese de erkeğin ölümle tehdidi nedeniyle korktuğu için rapor almadığını, tarafların o tarihten beri ayrı yaşadığını belirterek davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE-TÜFE oranında artırılmasına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî 100.000,00TL manevî tazminata, ziynet eşyasının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin yasal faizi ile birlikte erkekten tahsiline karar verilmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının erkek ile ilgilenmediğini, kadına fiziksel yiddet uygulamadığını, tazminat alabilmek için iftirada bulunduğunu, en son 27.09.2021 tarihinde kadının kahvaltı hazırlamadığını, akşam yemek de hazırlamadığını, yorgun olduğunu söylediğini, sorunun ne olduğunu sorunca erkeğe tahammül edemediğini söylediğini, erkeğin de "tahammül edemiyorsan, müsaade isteme, zaten istemiyorsun da, istediğin yere git" dediğini, daha sonra kadının annesini arayarak eşyalarını toplayıp erkeğe de "sen kimsin, ben annemden başkasını dinlemem" diyerek evden gittiğini, tarafların bu olaydan sonra ayrı yaşamaya başladığını, evliliğin başından beri kadının her hafta ailesinin köyüne gittiğini ve her gittiğinde iki ya da üç gün kaldığını, döndüğünde bambaşka bir insana dönüştüğünü, erkek daha az gitmesini istediğinde her seferinde tartışma çıkardığını, hakaretler ettiğini, erkeğe sert davrandığını hatta el kaldırdığını, kadının evi terk etmesinden önce 4 ay tarafların ayrı yattığını, kadının telefonunun erkekten sürekli gizlediğini ve sürekli şifresini değiştirdiğini, kadının sosyal medyada Mehmet isimli kişi ile ortak hesabı kullandığını, sevgili olarak göründüklerini, yine sosyal medyada ağzında sakız ile canlı yayın açtığını, hal ve hareketleri ile erkeklere davet çıkardığını, ev hanımı olduğundan evin temizliği ve yemeği ile ilgileneceği yerde tüm gününü sosyal medyada geçirdiğini belirterek kadının açtığı davanın reddine, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesinde belirtilen zina hukuki nedenine dayalı olarak, olmadığı takdirde 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına şiddet uyguladığı, evden kovduğu; kadının ise eşi ile ailesi arasındaki dengeyi sağlayamadığı, sürekli ailesinin yanına gittiği, "annemi özlüyorum, annemin sözünden çıkamam" şeklinde konuştuğu, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ara karar ile kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, evlilik süresi ve kadının yaşı gereği yeniden evlenme ihtimali gözetilerek kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL'den 2 senelik olmak üzere toplam 24.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkek karşı dava açmadığından 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi ile 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanma talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının ziynet eşyası alacağı davasının kabulü ile ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde belirlenen bedel olan 114.138,00 TL'nin erketen alınarak kadına verilmesine, belirlenen bedelin 10.000,00 TL'si için dava tarihinden, 104.138,00 TL'si için ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen toptan yoksulluk nafakası ile maddîve manevî tazminatlar, ziynet eşyası alacağı davasının kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; delillerin değerlendirilip tartışılmadığını, erkeğe yüklenen kusurlara ilişkin kanaate nasıl ulaşıldığının gerekçede gösterilmediğini, kadının tanıklarının yanlı beyanda bulunduklarını, dökümü yapılan tarafların mesaj kayıtlarının incelenmesinde kadının erkeğe yüklenen kusurlardan bahsetmediğini, bu mesaj kayıtlarında kadının erkeğe hakaret ettiğinin sabit olduğunu, kadının hafif kusurlu olduğuna ilişkin tespitin hatalı olduğunu, erkeğin maddîdurumu değerlendirilmeden kadın yararına hükmedilen toptan yoksulluk nafakası ile tazminatların kaldırılması gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen toptan yoksulluk nafakası ile maddîve manevî tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.