"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2394 E., 2022/1354 K.
KARAR : Başvurunun kabulüyle kısmen esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/863 E., 2020/107 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek tarafından "kadının kabul edilen karşı boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar ve miktarları" yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla "erkeğin kabul edilen asıl boşanma davası, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarı, toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olması ve reddedilen ziynet alacağı" yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı-karşı davalı erkek ziynet alacağı davası yönünden hükmü temyiz etmediğine göre, ziynet alacağı davası yönünden kadının katılma yoluyla temyiz hakkı bulunmamaktadır. Katılma yolu ile temyize başvuran kadın ziynet alacağı davası yönünden hükmü temyiz edemez. Bu itibarla, kadının reddedilen ziynet alacağı talebi yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tarafların gerekli şartları taşıdığı anlaşılan boşanma davasına yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve karşı davaya dilekçesinde özetle; kadının ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiğini, kadının buna engel olmadığını ve ailesinin yöneldirmesiyle hareket ettiğini, erkeğe karşı olumsuz tavırlar sergilediğini, başkalarının yanında tartışmalar çıkardığını, erkeği küçük düşürdüğünü belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilikleri boyunca kadına psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, zorla bıçak çekmek sureti ile tehdit ettiğini, hakaret ettiğini, ilaç içirerek intihara zorladığını, psikolojik şiddet uyguladığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine ve ziynet eşyalarına ilişkin taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının erkeğe hakaret ettiği, eşine karşı küçük düşürücü sözler kullandığı, erkeğin de kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve küfür ettiği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 850,00 TL tedbir nafakası ile kadının yoksulluğa düşeceği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile evlilik süresi ve hakkaniyet ilkesi gereğince 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesi uyarınca kadın yararına 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası ödenmesine, yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, kadının ziynet alacağına yönelik davasını ispatlayamamış olması nedeniyle talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; kadının kabul edilen karşı davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakaları ile maddî ve manevî tazminatlar ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; erkeğin kabul edilen asıl boşanma davası, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarı ile reddedilen ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusur dereceleri göz önüne alındığında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu, erkeğin karşı davaya cevap dilekçesi ile maddî ve manevî tazminat talebinde bulunmuş olmasına rağmen bu konu hakkında karar verilmemiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle erkeğin maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında karar verilmemesine, kadının ise maddî ve manevî tazminat miktarlarına yönelik istinaf itirazlarının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince erkek aleyhine fiziksel şiddete yönelik yüklenen kusurun gerçeği yansıtmadığını, tarafların arasındaki kavga günü ile kadının darp raporu alması arasında 4-5 gün olduğunu, darp raporunun gerçeğe aykırı şekilde alındığını, çelişkili tanık ifadelerine dayanara erkeğe kusur yüklendiğini, kadının sırf erkeği zarara uğratmak ve nafaka almak maksadıyla SGK çıkışını yaptırdığını, özel okulda öğretmenlik yapmaya devam ettiğini, medikal ürünler sattığı E-ticaret sitesinin olduğunu ileri sürerek kadının kabul edilen karşı boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ve bunların miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğunu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alındığında kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu, kadının erkekten aldığı tehditler nedeniyle işinden istifa etmek zorunda kaldığını, erkeğin yüksek gelir elde ettiğini, mahkemece nafakanın toptan olarak belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, ziynet alacağına ilişkin davanın tefrik edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın erkeğin kabul edilen asıl boşanma davası, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarı, toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olması ve reddedilen ziynet alacağı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl ve karşı davanın kabulü ile kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, oluştu ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı, toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesine ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı madeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı-karşı davacı kadın vekilinin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.