Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4650 E. 2024/4298 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri dikkate alındığında kadına hükmedilen maddi tazminat miktarının az olduğu gözetilerek, bu hususta bozulmasına, diğer hususlarda ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/581 E., 2023/568 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/101 E., 2022/1023 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddi, kadının başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların nişanlanmalarından bugüne kadar hayata bakış açıları, yaşam tarzları, aile yapıları farklılıklarından dolayı yaşadıkları tartışmaların evlilik birliğini çekilmez hale getirdiğini ve tarafların ayrı yaşamaya başladıklarını, müvekkilinin duygularına değer vermeyen davalının müvekkiline "senle evlendim de evin kadını oldun, yoksa sen adam olmazdın, aileme hizmet edeceksin, hiçbir şeyden anlamıyorsun" diyerek aşağıladığını, davalının dedesinin evinden kovulmalarının sonrasında tarafların müvekkilinin ailesinin yanına yerleştiklerini, davalının bu kovulma meselesinden dolayı "asıl siz benim ailemden özür dileyeceksiniz" gibi emirler verdiğini, müvekkilinin ailesi ise damatlarının fevri tavırlarına evliliğin devamı için ses çıkartmadıklarını, müvekkilinin kardeşlerinin, anne ve babasının davalının ailesine ziyarete gitmediklerinden bahsederek huzursuzluk çıkardığını,banyo yapmadığını,sürekli koktuğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin ortak velâyet olarak düzenlenmesine, 15.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde, davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu, davacının ailesine karşı aşırı düşkün olduğunu, bu düşkünlüğün ailesi tarafından istismar edildiğini, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların, elle tutulur bir tarafının olmadığını, boşanmayı gerektirecek ciddi bir iddianın da bulunmadığını, yargılamanın uzamasının özellikle çocuklarının üzerinde olumsuz etkiler meydana getireceğini, ayrıca mevcut kırgınlık ve gerginliklerin derinleşmesine sebep olacağını, bu itibarla bir an önce davanın reddi hususunda karar verilmesi gerektiğini, eşini çok sevdiğini, çocuklarını birlikte büyütmek istediğini, ayrılmak istemediğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, hakaret, aşağılanma, kişisel bakıma dikkat etmeme, banyo yapmama, iki yabancı insan gibi yaşama, karşısına alıp sürekli nutuk çekme, geleni gideni ağırlamama, vakalarının değerlendirildiği, tanık ..., tanık ..., tanık ... kocanın kadına sürekli nutuk çektiğini ve temizliğine dikkat etmediğini, ter koktuğunu, dağınık olduğunu, sen anlamazsın, bir şey bilmiyorsun dediğini, inancıyla dalga geçtiğini, tanık ... iç güveysi şekilde yaşadığını, tanık Hayriye giyimine dikkat etmediğini, ifade etmiştir. Erkeğin sürekli kadına nutuk çektiği kişisel temizliğine dikkat etmediği, ter koktuğu, dağınık olduğu, giyimine kuşamına dikkat etmediği, pijamayla misafirleri karşıladığı, eşine sen anlamazsın, bir şey bilmiyorsun dediği, inancıyla dalga geçtiği erkeğin tam kusurlu olduğu 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki kurulmasına, ortak çocuklar lehine 15.09.2021 tarihli ara kararla verilen aylık 400,00'şer TL tedbir nafakasına, aylık ayrı ayrı 500,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın lehine 20.000 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları miktarı ile tazminat miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; davacının davasını ispat edemediğini, evlilikte davacının tam kusurlu olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararının tamamının kaldırılması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları ile kadın yararına hükmedilen tazminatın miktarlarının az olduğu, kadının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk ... için aylık 750,00 TL, ... için aylık 800,00 TL, ... için ise aylık 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları miktarı ile tazminat miktarlarını düşük olduğu yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; davacının davasını ispat edemediğini, evlilikte davacının tam kusurlu olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararının tamamının kaldırılması yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı,tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesi, 174 üncü, 182 inci ve 330 uncu maddeleri. 6088 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkeğin tüm; kadının aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. O hâlde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. İlk Derece Mahkemesi kararının (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

2. Erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.