"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/543 E., 2023/583 K.
DAVA TARİHİ : 24.01.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/68 E., 2022/844 K.
Taraflar arasındaki katkı payı ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 12.08.1986 tarihinde evlendiğini, tarafların boşanmalarına dair yabancı mahkeme kararının 29.03.2018 tarihinde kesinleştiğini ve yabancı mahkeme kararının tanınması amacıyla dava açıldığını, evlilik birliği içerisinde 1999 yılında dava konusu taşınmazın satın alındığını ve davalı erkek adına tescil edildiğini, taşınmazın satın alınabilmesi için davacı kadının 7 yıl Hollanda Ülkesinde çalıştığını ve katkıda bulunduğunu, davacı kadının dava konusu taşınmaz üzerinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı bulunduğunu, düğünde kadına takılan ziynet eşyalarının ise davalı erkek tarafından alınarak bozdurulduğunu ve davacı kadına iade edilmediğini iddia ederek davanın kabulü ile fazlala ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL mal rejiminden kaynaklanan alacağın yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesini, ziynet eşyalarının aynen iadesini mümkün olmaması durumunda ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL ziynet alacağı bedelinin davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi, davalı erkeğe usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı erkek tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; katkı payı alacağı yönünden yapılan incelemed; tarafların 12.08.1986 tarihinde evlendiği, yabancı mahkemede açılan 15.02.2017 tarihinde açılan dava ile boşandıkları ve kararın yabancı mahkemede 29.03.2018 tarihinde kesinleştiği, taraflar arasındaki mal rejiminin yurt dışında boşanma davası açıldığında sona erdiği, taraflar arasında başkaca bir mal rejimi seçilmediğinden, evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, 01.01.2002'en mal rejiminin sona erdiği 15.02.2017 tarihine kadar ise edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu, dava konusu taşınmazın tam hisse ile diğer tahsisler edinme sebebine dayalı olarak davalı erkek adına 24.11.1992 tarihinde tescil edildiği, bu hususun tapu kayıtları ve kayıtlara ekli kooperatif toplantı tutanaklarından anlaşıldığı, kadının katkı payı alacağı iddiasının sürekli ve düzenli gelir iddiasına dayandığı ve bu iddianın evlilik birliğinin kurulmasından itibaren taşınmazın borcunun tamamen bittiği tarihe kadar ispatlanması gerektiği, dava konusu taşınmazın edinim tarihinin 24.11.1992 olduğu, davacı kadının bu tarih öncesi fiili olarak çalıştığına ilişkin dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı gerekçesiyle katkı payı alacağının reddine, ziynet alacağı davası yönünden yapılan incelemede ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkının dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlü olduğu, ispat yükünün hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düştüğü, öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerektiği, somut olayın incelenmesinde; davacı kadın tarafından ziynet eşyalarının varlığı ve talebe konu ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından alıkonulduğunun yasal delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle ziynet alacağı davasının reddine, reddedilen ziynet alacağı davasında davalı kendisini vekil marifetiyle temsil ettirdiğinden, reddedilen miktar olan 59.018,00 TL üzerinden hesaplanan 9.442,88 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, eksik inceleme ile karar verildiği, dava konusu taşınmazın kooperatif hissesi olarak satın alındığı, aidatların taraflarca ödendiği, taşınmazın bedelinin ödenmesi için kadının da çalıştığı ve katkısının olduğu, kadına ait çalışma kayıtlarının incelenmesinde çalışma başlangıç tarihinin 01.04.1996 olabileceğinin belirtildiği, düğünde kadına takılan ziynet eşyalarının, kadının dinlenen tanığı Bekir'in beyanında da belirtildiği üzere erkek tarafından bozdurulduğu ve kadına iade edilmediği, ıslah talebi olmamasına rağmen İlk Derece Mahkemesi tarafından ıslah harcının tamamlattırıldığı, dava dilekçesindeki talep üzerinden değerlendirme yapılması gerektiği, bu kapsamda vekâlet ücretinin de hatalı tespit edildiği, her iki davanın da kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Dava, ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi ile katkı payı alacağı istemine ilişkin olup uyuşmazlık, davacının katkı payı alacağının bulunup bulunmadığı ve ispatı, ziynet eşyalarının varlığı ve davalı tarafından bozdurulup bozdurulmadığı, eksik inceleme bulunup bulunmadığı, usulüne uygun olarak yapılmış ıslah talebi bulunup bulunmadığı, vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ıncı maddesi, 33 üncü maddesi, 176 ncı ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285 inci ve devamı maddeleri. 646 ncı maddesi; 4722 Sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi; 4721 sayılı Kanunu'nun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .
2.Davacı, dava dilekçesinde ziynet alacağı davasına ilişkin dava değerini fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL olarak göstermiş, yargılama sırasında ziynet alacağı davası yönünden talebini arttırdığına ilişkin ıslah dilekçesi sunmamıştır. İlk Derece Mahkemesince, davacı tarafça ziynet alacağı davası yönünden talep sonucu ıslah dilekçesi ile arttırılmamasına rağmen bilirkişi raporu ile tespit edilen 59.018,00 TL üzerinden yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ziynet alacağı davasında hükmedilen vekâlet ücreti yönünden KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının ziynet alacağı davasında hükmedilen vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA,
3.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.