Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4721 E. 2024/2154 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zina ve evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle açılan karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranları, velayet, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerindeliği ve nafakaya hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı, davaya etki edecek tüm delillerin dosyada mevcut olduğu ve hukuka uygunluk gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/9 E., 2023/807 K.

DAVA TARİHİ : 03.10.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/359 E., 2021/691 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve kadının ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, ziynet alacağı talebinin tefrikine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının erkeğe karşı soğuk ve ilgisiz olduğunu, 29.09.2019 günü erkeğin kadının telefonuna gelen mesajı okuması ile kadının başka erkekle zina yaptığını öğrendiğini, bu olaydan sonra kadının çocuğu da alarak ortak konuttan ayrıldığını iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 200.000,00 TL maddî 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili karşı dava-cevap ve karşı dava cevaba cevap-ikinci cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin, tehdidi ve zorlaması ile başka erkekle mesajlaştığını, erkeğin telefonu zorla kadının elinden aldığını bu nedenle hukuka aykırı delil olduğunu, kadının talasemi hastası olduğunu erkeğin kadınla ilgilenmediğini, kadını hor gördüğünü, aşağıladığını, kadına hakaret ve küfür ettiğini, kadının kız kardeşine karşı sapkın düşüncelere sahip olduğunu, erkeğin de başka bir kadınla mesajlaştığını iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî 150.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyası alacağına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, mesajların davacı-davalı erkeğin isteği ve zorlaması nedeniyle yazdığını belirtmiş ise de tevil yollu ikrarında mesajların kendisi tarafından gönderildiğini kabul ettiği, ancak erkeğin mesajları zorla yazdırdığına ilişkin inandırıcı delil bulunmadığı, aksine mesajların uzun zamanı kapsadığı ve görüşmelerin gün ve gece içerisinde çok uzun sürdüğü dikkate alındığında mesajların erkek tarafından zorla yazdırıldığı hususunun inandırıcı olmadığı ve yine mesaj içerikleri incelendiğinde davalı karşı davacı kadının başka erkekle cinsel birleşmede bulunduğu, davacı-davalı erkek tarafından sunulan mesaj kayıtlarının, davalı-davacı kadına ait telefona zorla el konularak temin edildiği, özel hayatın gizliliği ve hukuka aykırı delil kapsamında kaldığı ve kadın aleyhinde delil olarak kullanılamayacağı iddia edilmiş ise de; davacı-davalı erkek tarafından telefon zorla elinden alınmış olsa bile davalı kadının yazışmaları kabul ettiği, artık delilin hukuka aykırı ve özel hayatın gizliliği kapsamında kalmadığı, zina olgusunun diğer delillerle desteklenmekte ve ispat kapsamında kaldığı, erkeğin ise; davalı-davacı kadının kız kardeşine karşı uygunsuz sözler söylediği, ondan hoşlandığını beyan ettiği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, yine davacı-davalı erkeğin kadının telefonunda bulunan whatsup mesaj kayıtlarını başkalarına göndererek eşini küçük düşürdüğü gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, karşı davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, sosyal inceleme raporu ve çocuğun yaşı göz önüne alınarak ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakası ve iştirak nafakasına, boşanma ile mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiğinden ve kişilik hakları ihlal edildiğinden erkek yararına 20.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, kadının tedbir nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet eşyası alacağı talebinin tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü, kusur değerlendirmesi ve velâyet yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, telefon kayıtlarının hukuka aykırı delil olduğu, kusur değerlendirmesi, erkek yararına tazminat miktarları, kadının reddedilen tazminat ve tedbir nafakası talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esas yönünden reddine dair hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyz başvuru dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü, kusur değerlendirmesi ve velâyet yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, telefon kayıtlarının hukuka aykırı delil olduğu, kusur değerlendirmesi, erkek yararına tazminat miktarları, kadının reddedilen tazminat ve tedbir nafakası talepleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, zina hukuksal nedenine dayalı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davalarında; asıl davada zina eyleminin ispat edilip edilmediği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, maddî ve manevî tazminat şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci maddesi, 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 336 ıncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun (6098 sayılı Kanun) 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.