Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4722 E. 2024/2125 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldı ise kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ve temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/275 E., 2023/536 K.

DAVA TARİHİ : 19.12.2016

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/930 E., 2019/770 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açılan boşanma davasının kabulüne ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; kadının yaşadığı fiziki ve psikolojik şiddetin daha evliliklerinin 3.gününde başladığını, kadının uzunca bir süre şiddete maruz kaldığını, alkolün bağımlılığının da etkisi ile kadının sürekli darp edilip, hakaret ve tehditlere maruz kaldığını, erkeğin çocuklara da fiziksel şiddet uyguladığını, kadının 2006 yılında boşanma davası açtığını, dava süresince erkeğin kadını tehdit ettiğini, kadının kaçırıldığı için uzun bir süre kendisinden haber alınamadığını, erkek hakkında kamu davası açıldığını, ancak davalının cebir ve tehdidinden dolayı şikayetlerin geri çekildiğini, kadının gördüğü ağır şiddet sonucunda hastaneye kaldırıldığını, geri döndüğünde tekrar hakarete ve şiddete maruz kalınca Şönim'e sığındığını, erkeğin kazancını içki ve gittiği pavyonlara harcadığını, evin giderleri ile ilgilenmediğini iddia ederek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(4721 sayılı Kanun)'nun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesis edilmemesine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL manevî ve şimdilik 5.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının boşanma isteminin haksız ve yersiz olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını. karşı tarafın sık sık şeker hastası olması nedeniyle kendisini kontrol edemediğini, sinir krizine girdiğini, hiç bir geçerli neden yokken sürekli evde tartışma çıkardığını, erkeğe ve ailesine karşı ağza alınmayacak şekilde hakaretlerde bulunduğunu, davacının ortada hiçbir sebep bulunmamasına rağmen ortak çocukları da alarak evi terk ettiğini, karşı tarafın evlilik birliğini çekilmez bir duruma getirmesi nedeniyle tamamen kusurlu olduğundan dava açmaya hakkının bulunmadığını, davanın reddinin gerektiğini, karşı tarafın ortak çocukları bu süreç içerisinde hiç göstermediğini, halen nerede kaldığının belli olmaması nedeniyle çocukların sağlıklı büyümesi ve eğitimlerini devam ettirebilmesi için tedbiren velâyetlerinin müvekkiline verilmesini talep ettiklerini beyan ederek, davanın reddine, dava sonuçlanıncaya kadar ortak çocukların velâyetinin tedbiren babaya verilmesine, çocuklarla kişisel münasebet tesisine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların birlikte yaşadıkları dönemde davalının davacıya ve ortak küçük çocuklara şiddet uygulamasının yanında küfür ve tehditlerde bulunduğu, sürekli alkol aldığı, alkolün etkisiyle eşi ve çocuklarına saldırdığı, evinin ihtiyaçları ve çocuklarıyla ilgilenmediği, davalının bu kusurlu davranışları nedeniyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin devamı kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisi isteminin reddine, ortak çocuklar için aylık 200,00'er TL tedbir ve aylık 300,00'er TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına 30.000,00 TL manevî ve 5.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul olunan boşanma davası, kabul edilen tedbir ve iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat , velâyet ile kişisel ilişki tesisi isteminin reddi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, kabul olunan boşanma davası, kabul edilen tedbir ve iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat , velâyet ile kişisel ilişki tesisi isteminin reddi yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün, nafakaya hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanamayacağı, nafaka ve tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkeğin eylemlerinin af kapsamında kalıp kalmadığı, velâyetin anneye verilmesinin ve baba ile kişisel ilişki tesis edilmemesinin çocukların menfaatine uygun olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 9 uncu ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.