Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4723 E. 2023/4270 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının uygunluğu ile davacı erkeğin tazminat talebinin reddinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uygun hüküm verildiği, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/460 E., 2023/649 K.

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verildiğinden bahisle bozulmasına, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğini devam ettirme imkanı olmadığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, mümkün olmaması halinde ise kadın yararına aylık 3.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.12.2019 tarih 2017/145 Esas, 2019/783 Karar sayılı kararı ile taraflar arasında 10.02.2017 tarihinde çıkan tartışmada erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, buna ilişkin ceza kararının bulunduğu, kadının annesine ''kızını al elimde kalacak, öldüreceğim" diyerek tehdit ettiği, kadının ise üniversite mezunuyum diyerek, sosyal medyada hamile olduğu imasını içeren ve taraflara ait olmayan aracın yeni arabaları olduğu şeklinde paylaşımlar yaparak, hasta olmadığı halde hasta olduğunu söyleyerek, erkeğin yakının cenazesinde erkeğe destek olmayarak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, yemek yapmayarak evliliğin getirdiği yükümlülükleri ihmal ettiği, gerçekleşen kusur durumuna göre tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 15.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli kararına kararına karşı;

Davalı kadın vekili; kusur, davanın kabulü, davanın kabulüne karar verilmesi halinde reddedilen tazminatlar, yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.06.2022 tarih ve 2020/756 Esas, 2022/1231 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından kadına kusur olarak verilen eylemlerin bir kısmının kusur olmadığı bir kısmının ise ispatlanmadığı, erkeğin istinaf kanun yoluna başvurmaması nedeni ile aleyhine verilen kusurların kesinleşmiş olduğu, bu hali ile erkeğin tam kusurlu olduğu, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kadının istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, erkeğin davasının reddine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek tarafından davanın reddi ve kusur yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 05.04.2022 tarihli ilamı ile davalı kadının birlik görevlerini yerine getirmediği ve erkeği ilgilendiren bir konuda sosyal medyada yanıltıcı beyanda bulunduğu, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu, davacı erkeğin dava açmakta haklı olduğu, davanın kabulü gerekirken reddi kararının doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına, davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamına uyulmakla, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve tehdit ettiği, kadının ise birlik görevlerini yerine getirmediği ve erkeği ilgilendiren bir konuda sosyal medyada yanıltıcı beyanda bulunduğu, gerçekleşen ve kabul edilen kusur durumunu göre erkeğin ağır kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası ile 36.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 70.000,00 maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusurunun bulunmadığını, kadının kusurlu olduğunu, hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarlarının fahiş olduğunu, lehe manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek kusur, hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dosyadaki mevcut kusur durumuna göre erkeğin ağır kusurlu olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatların koşularının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek lehine tazminata hükmedilmemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.