Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4728 E. 2024/3602 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve yoksulluk nafakası miktarı ile artış oranının belirlenmesi uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesinin nafaka artış oranına ilişkin kararını düzelterek TÜFE oranında artışa hükmetmesi dışında, diğer hususlarda hüküm ve gerekçesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek, davalı erkeğin temyiz talebi reddedilerek direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/205 E., 2023/594 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 20. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/855 E., 2022/55 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak kaldırılan yönden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin davacı kadın ve çocuklara şiddet uyguladığını, tehdit, hakaret ve küfür ettiğini, ailesine hakaret ettiğini, davacı kadının hastalığı ile ilgilenmediğini, kadını odaya kilitlediğini, en son evden kovduğunu, ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, faizi ile 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, her yıl TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının doğru olmadığını, davacı kadının davalı erkeğe psikolojik, duygusal ve ekonomik şiddet uyguladığını, çocukları kışkırttığını, erkeğe ve ailesine hakaret ettiğini, ortak çocuğa ev almak konusunda baskı yaptığını belirterek davanın reddine, faizi ile 50.000,00 TL manevî tazminatın davacı kadından alınarak davalı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkeğin davacı kadın ile müşterek çocuklarına hakaret ettiği, onları tehdit ettiği ve evden kovduğu, onlara fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığı, davacı kadının ise davalı erkeğe ve ailesine hakaret ettiği, davacı kadının az kusurlu, davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuklar ergin olduğundan velayetleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşulları oluştuğu gerekçesi ile hükmün kesinleşmesinden itibaren yasal faizi ile 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, şartları oluşmadığından davalı vekilinin cevap dilekçesinde belirttiği manevî tazminat talebinin reddine, düzenli ve sürekli geliri bulunmayan davacı kadın için takdir edilen aylık 1.250,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleşinceye kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, nafakanın her yıl Tüik tarafından belirlenen üfe oranında arttırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, manevî tazminat talebinin reddi, nafakalar ve nafakalara TÜFE oranında arttırım talebi varken ÜFE oranında arttırılması yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ancak davacı yanın yoksulluk nafakası için talebi TÜFE olmasına rağmen, Mahkemece talep aşılarak ÜFE'ye karar verilmesi ve ÜFE artış kararının davalı yanın aleyhine olduğu gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının nafakaya uygulanacak artış oranı açısından düzeltilmesine ve düzeltilen hususlara ilişkin olarak İlk Derece Mahkemesinin 5 nolu hüküm fıkrasının sadece nafaka artış oranına ilişkin kısmının kaldırılmasına ve esas hakkında karar verilmesine, hükmedilen nafakaya kararın kesinleşmesini takip eden yıl başlamak kaydı ile TÜİK'in açıkladığı TÜFE oranında kendiliğinden artış uygulanmasına, davalının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili; boşanmanın kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, manevî tazminat talebinin reddi ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın lehine maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının yerinde olup olmadığı, davalı erkeğin manevî tazminat talebinin reddinin doğru olup olmadığı, kadın yararında tedbir ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.